OKULLARIMIZ KÜRESEL TEHDİT ‘KURAKLIK’ KONUSUNDA DUYARLILIK ÖRNEĞİ SERGİLİYOR
OKULLARIMIZ KÜRESEL TEHDİT ‘KURAKLIK’ KONUSUNDA DUYARLILIK ÖRNEĞİ SERGİLİYOR
TEMA Vakfı 19 Mayıs Kuş Cenneti’nde 5 okulun destek verdiği programda gönüllü öğrenciler ve öğretmenler ile bir araya geldi. Su ve sulak alanların önemi kuraklık tehlikesi konusunda farkındalık oluşturmak isteyen okullarımız, susuz hayatın yok olmak demek olduğunun altını çizdiler.
HİÇBİR CANLI SUSUZ YAŞAYAMIYOR VE SU OLMADAN HİÇBİR ÜRETİM YAPILAMIYOR
Uzaydan bakıldığında mavi bir gezegen olarak gözüken dünyanın sahip olduğu 1.360.000.000 km3 suyun 97'den fazlası deniz suyu, 2'si buzullardır. Kalan 1'in büyük bir kısmı ise yeraltında çok derinlerdedir. Dünyayı 2,7 km derinlikte kaplayabilecek miktardaki suyun sadece 40 bin km3'ü içilebilir su kaynağımızdır.
Su için talep artarken, kaynaklar hızla tükenmekte veya kirlenmektedir. Şu anda dünya genelindeki gıda üretiminin yüzde 40'ı sulamalı arazilerden elde edilmektedir. Bir ton tahıl yetiştirmek için 1000 ton su gerektiğini düşünecek olursak, her yıl 180 milyon ton tahıl, yani dünya rekoltesinin yaklaşık 10'u, su kaynaklarını yok etme pahasına üretilmektedir. Kısacası 2030 yılına kadar çiftçilerin dünya nüfusuna eklenecek 2 milyardan fazla kişiyi beslemek için ek su kaynağı bulmaları gerekmektedir. Görünen o ki; gelecekte su kıtlığı ile karşı karşıya kalındığında, besin kıtlığı ile de karşı karşıya kalınacaktır.
TEMA Vakfı’nın açıklamasında; “Kuraklık, etki alanı çok geniş olan bir doğal felakettir. Kuraklığın kentlerin su ihtiyacının karşılanmasında bir darboğaz yaratmasından doğadaki canlıların üreme ve gelişmelerini etkilemesine, tarımsal üretimin azalmasından göçlere kadar birçok sosyo-ekonomik etkisi bulunuyor” denildi.
Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’ne göre iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek olan Akdeniz Çanağı’nda bulunan Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde 20 ile 40 arasında, İç ve Batı Anadolu bölgelerinde ise 40’ı aşan oranlarda yağışların azalacağı öngörülüyor. Bu durum gelecekte bugünkünden daha uzun ve şiddetli kuraklıkların sıklıkla yaşanması olasılığını artırıyor. Yapılan kuraklık riski çalışmalarında Türkiye nüfusunun 50 milyonluk kesimini barındıran 30 şehrin büyük oranda kuraklıktan etkileneceği görülüyor.
Su kaynaklarımızın korunması, doğru ve verimli kullanılması için bireysel olarak da önlemler alınabilir:
Daha az ürün satın almak.
Daha besleyici, daha az et içeren bir beslenme biçimini benimsemek.
Çimenlik alanlarda ve bahçelerde doğal bitkiler ve çimler kullanmak ve yalnızca doğal yağıştan yararlanmak.
Su ve enerji verimli cihaz ve tesisatlar kullanmak.
Sulak alanları, aküferleri ve boşaltma havzalarını korumaya yönelik yerel arazi kullanımı yasalarının çıkarılmasını teşvik etmek.
Su koruma stratejilerini denetlemek ve uygulamak içim yerel su yönetimi kurullarında görev almak.
Öznur Bibreroğlu: ‘SU’ etkinliğine destek veren Atatürk Ortaokulu, Şehit Burhan Yazıcı İlk ve Ortaokulu, Tekel İsmail Çolak Ortaokulu, Yörükler Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi öğrenci ve öğretmenlerine duyarlılıklarından ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yaşanabilir bir dünya için geç olmadan hepimizin gaflet uykusundan uyanması gerek. Dünyamıza sahip çıkalım” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.