Çocuk Allah’ın insana lütfettiği en güzel nimetlerden biridir. Bu nimet büyüklüğü nispetinde de aynı zamanda bir sorumluluk ve külfettir. Önemli derecede imtihan vesilesidir. Bir insanın dünya ve Âhiret hayatını çok yakından ilgilendiren önemli bir konudur.
Dünya hayatında gurur ve övgü vesilesi olabildiği gibi utanç kaynağı da olabilir. Ahiret hayatı için sadaka-ı cariye olarak sevap ve huzur vesilesi olurken, azaba da vesile olabilir. Bu ve benzeri olumlu ve olumsuzlukları ayıran çizgi eğitimdir.
Çocukluğundan itibaren rüştüne erene kadar, anne ve babalar olarak helal rızık vererek, iyi örnek olarak, eğitimleri için her türlü fedakarlığı yaparak onları geleceğe hazırlamalı; böylece onların uhrevi geleceğimiz açısından nimet vesilesi olmasına çalışmalıyız.
Bu amaçla, ayeti kerimede belirtildiği gibi temel hedefimiz onları “ateşten esirgemek” olmalıdır. Bunun yolu dünya ve ahiretini dengede tutacak şekilde yetişmesini sağlamaktır.
Ailenin gözbebeği olan çocukların hayırlı birer insan olmaları ve ileride ana-babayı en güzel bir şekilde temsil edip, onları hayırla yad ettirebilmeleri için çok iyi yetiştirilmeleri gerekir. Aksi halde saadet ve rahmet kaynağı olacak çocuklar, felaket ve azap sebebi olurlar.
Çocuk terbiyesi son derece bilgi, sabır ve ciddiyet isteyen bir konudur. Bilhassa anne-babanın bu hususta yetişmiş olmaları gerekir. İslami ölçülere göre çocuğu nasıl eğiteceklerini, hangi yaşta nasıl davranacaklarını bilmeleri icab eder.
Anne-babanın çocuklara karşı en başta gelen görevleri onları ruhî ve bedenî yönden eğitmek ve topluma her yönden faydalı birer eleman haline getirmektir.
İnsanlar dünyaya günahsız gelirler. Dünyaya gelen bebeğin bu temiz yapısını bozmadan onu İslam fıtratı üzere yetiştirmek önce anne ve babanın görevidir. Çocuk anne ve babaya emanet edilmiştir. Kalbi pırlanta gibi temiz, saf ve bomboştur. Gördüğü ve duyduğu her şeyi almaya kabiliyetli, yöneltilen her şeyi yapmaya meyyaldir.
Eğer iyiliğe alıştırılır ve iyilik öğretilirse, iyi yetişir dünyası ve ahreti güzel olur tam tersi ise, dünyada da ahirette de sıkıntıya sebep olur. Bunun vebali de onu iyi terbiye etmeyen ana-babaya aittir.
Çocukları dünyevi ve uhrevi tehlikelerden korumak Allah’ın emridir.
“Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun, ki onun yakıtı insan ve taştır.”
Peygamber Efendimiz’de, hiçbir babanın, çocuğuna güzel edepten daha üstün bir şey bırakamayacağını ve çocuklarımıza ve aile halkımıza hayır ve iyilik öğretmemizi, onları edepli yetiştirmemizi tavsiye etmiştir.
Bir canlı olarak nefsine; bir evlat olarak anne-babasına, akraba ve komşusuna ; bir insan olarak insanlara, kul olarak Allah’a , fert olarak devletine, milletine karşı görevlerini bilen ve yerine getiren dengeli, tutarlı, uyumlu, dürüst ve ahlaklı bir insan olarak yetiştirilmesi çocuğun hakkı, anne-babaların ise görevidir.