petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

TUHAF BİR YOLCULUK

Eğitim 13.04.2022 - 15:01, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 3135+ kez okundu.
 

TUHAF BİR YOLCULUK

Bu sabah namazında camiye gideyim, dedim. Etraf sokak lambalarının aydınlatabildiği kdar aydınlıktı ancak sokaklarda bir hareketlilik vardı. Kadın erkek, çocuk yaşlı demeden herkes benim gibi yola çıkmış.
Şaşkınlıkla izliyorken anladım ki camiye gidiyorlar. Etrafta gördüğüm insanlar sabah mahmurluğunu üzerlerinden çoktan atmış tebessümle camilere doğru ilerliyorlardı. En yakın camiye doğru adımlarımı hızlandırdım ama kendime cami içinde zor yer buldum. Güç bela bir köşede namazı kılıp dışarı bir an evvel kendimi atayım diye düşünmeye başladım.   Namaz başladı ama böyle güzel mi olur bir insanın sesi. Aman Allah’ım, muhteşem bir ses. Rahman suresini okuyor imam, namaz bitiyor, tesbihat ve ardından muhteşem bir ses daha. Müezzin muhteşem bir ses sanatçısı gibi güzel sesiyle Aşr-ı Şerif okuyor. Namaz bitiyor, kapıya doğru yöneliyorum biraz da acele ederek. Mesaiye yetişmem lazım. Öğrenciler kapıda beklemesin, eksik gedik bir şeyler olmasın diye hızla kapıya yöneldim ama benden başka acele eden yoktu. Camide oturmaya, kendi başlarına tesbihat yapmaya devam ettiler. Üst katta kadınlar ve çocuklar vardı ama onlardan da ses gelmiyordu. Çok tuhaf bir durum yaşıyordum. Bir elimle tuhaflıktan başımı kaşıyarak “Allah Allah!” diyerek şaşkınlıkla dışarı çıkarken başka birileri de yavaş yavaş dışarı çıkmaya başladı. “Hayırlı sabahlar, hayırlı işler” dileyerek birbirimizden ayrıldık. Okula doğru yöneldim. Arabayla okul yoluna girdim. Benzinim azalmıştı. Bir istasyona uğrayarak yarım depo alayım dedim. İstasyona yaklaştım; ışıklı ve renkli o büyük tabelada yazan rakamları görünce şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Benzin 1 TL, Motorin 1 TL, LPG ücretsiz! Ya hu dün neler oldu da benim haberim yok. Telefonu alıp internetten haberlere bakayım dedim “Depoyu doldurun lütfen!” dedikten sonra. Tüm depo dolarken şaşkınlığım haber sitelerini okuduğumda azalmaya başladı. Ancak bir gecede her şey nasıl değişir, insanlar nasıl değişir? Gün henüz başlamıştı. Bu kadar insan ne oldu da camileri doldurdu? Üstelik hiçbirinin yüzünde limoni bir ifade de yoktu! “Okuluma gideyim ben!” diyerek yola koyuldum. Kısa bir süre sonra okuluma yanaştım. Geç kaldım sanırım diye düşündüm ama sabah yediyi beş geçiyorken gelmişim okula. İyi de bu kadar veli bu saatte okula neden geldi? Arabamı kenara çekip okula doğru ilerleyince yanıma gelen velilerle selamlaştık. Her biri güler yüzlüydü. Erkenden bu kadar velimin okula gelmesi açıkçası korkutmuştu. Pek bir şey demeden okula gireyim diye düşünürken gülümseyerek çocukları hakkında konuşmak isteyen velilerin sözleri beni şaşırtmaya devam ediyordu. Müdürüm, kızım dün akşam birlikte kitap değerlendirmesi yaptığımız kitap kritiği saatinde bir söz söyledi. Bu konu hakkında sizin de görüşlerinizi almak istiyorum. Görüşebilir miyiz? Hocam, akşam bir hikâye yazmakta olan oğlum bana acaba romana mı dönsem dedi. Ben de ne desem diye düşünürken sizinle istişare etmek istedim. Müsaade var mıdır? Günaydın hocam, hayırlı sabahlar; oğlum ve kızım uzun bir zamandır İHA, SİHA modeli üzerinde çalışıyor. Maddi desteği devletimiz sağlamak için söz verdi. Ancak çocuklarla siz de bir görüşseniz moral ve motivasyonları artar diye düşünüyorum. Olur mu, ne dersiniz? Merhaba hocam, Ali TEKNOFEST’te derece yaptı, siz de yardımcı oldunuz, sağ olun var olun. Şimdi projesini geliştirmek için çalışmaya başladı. Hatta bu gece sabaha kadar uyumadı. Müsaadeniz olursa bugün BAYKAR’a gideceğiz. İzin almak için geldim. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. “Tabii buyurun, içeride görüşelim!” diyerek gelenlerle görüşmeye başladım. Onları dinlerken tuhaflıklar her yanı sarmış, toz duman bulutları gözümün önünden geçip duruyor gibiydi. Saat hayli ilerlemiş, öğrenciler okula çoktan gelmişlerdi. Daha ben bir şey demeden tüm öğrenciler edeple sıraya geçtiler. Birbirleriyle konuşmak, itişmek, bağırmak; “Kantine gidebilir miyimler, hocam çantamı çekiyor!”lar vs. vs. yok! Günaydın, hayırlı sabahlar çocuklar. Günaydın hep bir ağızdan. Hepsi tertemiz giyinmiş, hepsinin gözleri çakmak çakmak yanıyor. Çoğunun elinde teknoloji, bilim, sanat, meslek, kültür ile ilgili kitaplar var. Ellerinde tutuyorlar ki her an okumak için can atıyorlar. Hatta bazıları göz ucuyla bir yandan okumaya devam ediyorlar. Her biri yanımdan geçip giderken gülümseyerek ve kısık bir sesle “Merhaba!” demekten de geri durmuyorlar. Öğretmen arkadaşlarım da tam zamanında okula gelmiş, görevlerinin başına geçerken en az öğrencilerim kadar mütebessim bir ifadeyle günaydınlar, hayırlı sabahlar ile selamlamışken yaşadığım tuhaflık artarak devam ediyor. Derken gözlerim kamaşıyor. Ellerimle gözlerimi ovuşturuyorum. Çığlık gibi bir ses beni alıyor sanki kendi içine doğru. Gök gürültüleri, yıldırımlar, şimşekler, fırtına, toz bulutu derken avazım çıktığı kadar bağırıyorum. Kan ter içinde uyanıyorum. Komodinin üzerine bıraktığım suyumdan bir yudum alıp nefesleniyorken bir yandan da “Oh be, iyi ki bir rüyaymış!” diyorum.
Bu sabah namazında camiye gideyim, dedim. Etraf sokak lambalarının aydınlatabildiği kdar aydınlıktı ancak sokaklarda bir hareketlilik vardı. Kadın erkek, çocuk yaşlı demeden herkes benim gibi yola çıkmış.

Şaşkınlıkla izliyorken anladım ki camiye gidiyorlar. Etrafta gördüğüm insanlar sabah mahmurluğunu üzerlerinden çoktan atmış tebessümle camilere doğru ilerliyorlardı. En yakın camiye doğru adımlarımı hızlandırdım ama kendime cami içinde zor yer buldum. Güç bela bir köşede namazı kılıp dışarı bir an evvel kendimi atayım diye düşünmeye başladım.  

Namaz başladı ama böyle güzel mi olur bir insanın sesi. Aman Allah’ım, muhteşem bir ses. Rahman suresini okuyor imam, namaz bitiyor, tesbihat ve ardından muhteşem bir ses daha. Müezzin muhteşem bir ses sanatçısı gibi güzel sesiyle Aşr-ı Şerif okuyor. Namaz bitiyor, kapıya doğru yöneliyorum biraz da acele ederek. Mesaiye yetişmem lazım. Öğrenciler kapıda beklemesin, eksik gedik bir şeyler olmasın diye hızla kapıya yöneldim ama benden başka acele eden yoktu. Camide oturmaya, kendi başlarına tesbihat yapmaya devam ettiler. Üst katta kadınlar ve çocuklar vardı ama onlardan da ses gelmiyordu. Çok tuhaf bir durum yaşıyordum. Bir elimle tuhaflıktan başımı kaşıyarak “Allah Allah!” diyerek şaşkınlıkla dışarı çıkarken başka birileri de yavaş yavaş dışarı çıkmaya başladı. “Hayırlı sabahlar, hayırlı işler” dileyerek birbirimizden ayrıldık. Okula doğru yöneldim.

Arabayla okul yoluna girdim. Benzinim azalmıştı. Bir istasyona uğrayarak yarım depo alayım dedim. İstasyona yaklaştım; ışıklı ve renkli o büyük tabelada yazan rakamları görünce şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Benzin 1 TL, Motorin 1 TL, LPG ücretsiz!

Ya hu dün neler oldu da benim haberim yok. Telefonu alıp internetten haberlere bakayım dedim “Depoyu doldurun lütfen!” dedikten sonra. Tüm depo dolarken şaşkınlığım haber sitelerini okuduğumda azalmaya başladı. Ancak bir gecede her şey nasıl değişir, insanlar nasıl değişir? Gün henüz başlamıştı. Bu kadar insan ne oldu da camileri doldurdu? Üstelik hiçbirinin yüzünde limoni bir ifade de yoktu!

“Okuluma gideyim ben!” diyerek yola koyuldum. Kısa bir süre sonra okuluma yanaştım. Geç kaldım sanırım diye düşündüm ama sabah yediyi beş geçiyorken gelmişim okula. İyi de bu kadar veli bu saatte okula neden geldi?

Arabamı kenara çekip okula doğru ilerleyince yanıma gelen velilerle selamlaştık. Her biri güler yüzlüydü. Erkenden bu kadar velimin okula gelmesi açıkçası korkutmuştu. Pek bir şey demeden okula gireyim diye düşünürken gülümseyerek çocukları hakkında konuşmak isteyen velilerin sözleri beni şaşırtmaya devam ediyordu.

  • Müdürüm, kızım dün akşam birlikte kitap değerlendirmesi yaptığımız kitap kritiği saatinde bir söz söyledi. Bu konu hakkında sizin de görüşlerinizi almak istiyorum. Görüşebilir miyiz?
  • Hocam, akşam bir hikâye yazmakta olan oğlum bana acaba romana mı dönsem dedi. Ben de ne desem diye düşünürken sizinle istişare etmek istedim. Müsaade var mıdır?
  • Günaydın hocam, hayırlı sabahlar; oğlum ve kızım uzun bir zamandır İHA, SİHA modeli üzerinde çalışıyor. Maddi desteği devletimiz sağlamak için söz verdi. Ancak çocuklarla siz de bir görüşseniz moral ve motivasyonları artar diye düşünüyorum. Olur mu, ne dersiniz?
  • Merhaba hocam, Ali TEKNOFEST’te derece yaptı, siz de yardımcı oldunuz, sağ olun var olun. Şimdi projesini geliştirmek için çalışmaya başladı. Hatta bu gece sabaha kadar uyumadı. Müsaadeniz olursa bugün BAYKAR’a gideceğiz. İzin almak için geldim.

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. “Tabii buyurun, içeride görüşelim!” diyerek gelenlerle görüşmeye başladım. Onları dinlerken tuhaflıklar her yanı sarmış, toz duman bulutları gözümün önünden geçip duruyor gibiydi.

Saat hayli ilerlemiş, öğrenciler okula çoktan gelmişlerdi. Daha ben bir şey demeden tüm öğrenciler edeple sıraya geçtiler. Birbirleriyle konuşmak, itişmek, bağırmak; “Kantine gidebilir miyimler, hocam çantamı çekiyor!”lar vs. vs. yok!

Günaydın, hayırlı sabahlar çocuklar.

Günaydın hep bir ağızdan. Hepsi tertemiz giyinmiş, hepsinin gözleri çakmak çakmak yanıyor. Çoğunun elinde teknoloji, bilim, sanat, meslek, kültür ile ilgili kitaplar var. Ellerinde tutuyorlar ki her an okumak için can atıyorlar. Hatta bazıları göz ucuyla bir yandan okumaya devam ediyorlar. Her biri yanımdan geçip giderken gülümseyerek ve kısık bir sesle “Merhaba!” demekten de geri durmuyorlar.

Öğretmen arkadaşlarım da tam zamanında okula gelmiş, görevlerinin başına geçerken en az öğrencilerim kadar mütebessim bir ifadeyle günaydınlar, hayırlı sabahlar ile selamlamışken yaşadığım tuhaflık artarak devam ediyor.

Derken gözlerim kamaşıyor. Ellerimle gözlerimi ovuşturuyorum. Çığlık gibi bir ses beni alıyor sanki kendi içine doğru. Gök gürültüleri, yıldırımlar, şimşekler, fırtına, toz bulutu derken avazım çıktığı kadar bağırıyorum.

Kan ter içinde uyanıyorum. Komodinin üzerine bıraktığım suyumdan bir yudum alıp nefesleniyorken bir yandan da “Oh be, iyi ki bir rüyaymış!” diyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.