19 MAYIS GENÇLİK MERKEZİ’NDEN ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNE MADDE BAĞIMLILIĞI EĞİTİMİ

Psikolog Tuğba Korkmaz; “Bireyin vücudunda uyarıcı veya sakinleştirici etki yaratan, giderek daha fazla alma isteği duyulan ve alınmadığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olan kimyasal maddelere “uyuşturucu madde” adı verilir. Bu tür maddelerin yarattığı belirgin bir etkiyi elde etmek için alınması sürecinde ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen maddenin alınımının devam etmesi ve madde alma isteğinin durdurulamaması durumuna ise madde bağımlılığı” denir.

Madde bağımlılığı belirli bir süreç içerisinde ve aşamalar ile gelişen bir durumdur. Kişi hazırlık evresinde madde kullanmayı düşünür, daha sonra bir kere kullanmanın bile çok riskli olabileceği gerçeğini atlayarak ve madde kullanımını kontrol edebilecekleri düşüncesi ile ilk denemeyi yapar. İlk kullanımdan sonra madde alma isteği tekrar ortaya çıkar, kullanım arttıkça aynı madde aynı dozda alındığında beklenen etkiyi yapmamaya başlar ve kişi ya maddenin miktarını ya da alım sıklığını arttırır. Böylece bağımlılık sürecine girilmiş olunur. Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanım sebepleri genellikle ilk etapta yarattıkları rahatlatıcı ve kaygı giderici olmasıdır. Bunun sebebi ise maddelerin beynimizdeki ödül sistemini uyarıcı etkileridir. Ancak bu maddeler kişinin merkezi sinir sistemi üzerinde etkilidir ve kişinin özdenetimini ortadan kaldırarak kişiyi köleleştirir. Kişinin kendi tutum, davranış ve duygularını anlamasını engeller, bağımlı olduğu madde karşısında bireyi çaresiz bırakır ve bağımlılık sonucunda birey hem kendine hem de çevresine zarar vermeye başlar. Dolayısıyla madde bağımlılığı sadece kişiyi etkileyen bireysel bir sorun olmaktan çıkarak çok boyutlu bir halk sağlığı sorunu haline de gelir. Maddelerin pazarlanmasından elde edilen yasa dışı paralar, bu paraların yasa dışı örgütleri finanse etmesi aynı zamanda diğer sorunları da beraberinde getirir. Madde bağımlılığından tedaviden daha önemli olan kullanımı önlemektir. Bu sebeple ailelere düşen sorumluluk oldukça büyüktür. Öncelikle çocuk ile ebeveyn arasında sağlam ve dürüst bir ilişki olmalıdır. Aileler çocuklarındaki hiç bir değişikliği göz ardı etmemelidirler. Mesela göz altlarındaki morluklar, aşırı asabiyet, vücudun herhangi bir yerinde va olan morluk, kıyafetleri üzerindeki kokular, göz damlası kullanımları, oda kokuları kullanımının başlaması gibi durumlar da dikkate alınmalı. Bu maddelere ulaşımın artık çok kolay olduğu ve zannedildiği kadar pahalı olmadıkları da göz önünde bulundurulmalıdır. Aile süreç ile tek başına mücadele edebileceğinden emin değilse mutlaka bir uzman desteği almalı. 19 Mayıs Gençlik Merkezi Müdürü Selahattin İmamoğlu; “Gençlerimizi tehdit eden madde bağımlılığı, sigara bağımlılığı gibi konularda eğitimlerimiz aralıksız devam edecek. Bu eğitimlerin amacı gençlerimizin herhangi bir madde bağımlılık durumunda nasıl bir davranış geliştirmesi konusunda bilgi sahibi olması amaçlanmaktadır.”