DİNİMİZDE ŞEHİTLİK VE 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ

19 Mayıs İlçe Vaizi Abdullah Kumaş “Dinimizde Şehitlik ve 15 Temmuz Şehitleri” konulu yazısı gazetemiz okuyucularının istifadesine sunuldu.

İlçe Vaizi Abdullah Kumaş; “15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişimin dördüncü yıllı münasebetiyle o gece tereddüt etmeden canlarını feda eden şehitlerimizi yâd etmek ve şehitliğin dinimizdeki önemini ifade etmek için yazımızda şehitlikten bahsedeceğiz. Şehit, ‘şahit olan, hazır bulunan’ demektir. O yok olup gitmez, Allah için ölümsüzleşendir. Bir gün bedevinin biri Allah Resulüne gelip Müslüman olur. Çobanlık ederek geçimini sağlamaya başlar. O günlerde yapılan bir savaşa katılır, savaş bitince de hayvanlarının başına döner. Allah Resulü savaş ganimetlerinden ona da bir pay ayırır ve başka bir sahabeyle payını ona gönderir. Bunun ne olduğunu sorunca ganimet olduğu söylenir. Allah Resulünün yanına gider ve aynı soruyu sorar ve aynı cevabı alır. Adam ‘Ben sana ganimet için değil-eliyle boğazını göstererek-şuramdan ok ile vurulup ölmek ve cennete girmek için uydum’ dedi. Resulullah ‘Eğer gerçekten doğru söylüyorsan ve Allah’a verdiğin sözü tutarsan Allah da sana istediğini verecektir.’ buyurdu. Bu kişi bir savaşta tam işaret ettiği yerden vurularak şehit oldu. Sahabeler onu bu halde Resulullah’a getirdiler. Allah Resulü ‘ Bu o adam mı?’ diye sordu. ‘Evet’ dediler. Resulullah, ‘O Allah’a verdiği sözü tutmuş Allah da ona istediğini vermiştir.’ buyurdu. Sonra onu kendi cüppesiyle kefenledi ve cenaze namazını kıldı. Ardından onun için şöyle dua etti. ‘Allahım! Bu kulun senin yolunda hicret ederek şehit oldu. Ben de buna şahidim.’ Allah yolunda cihad edenler iki güzel sonuçtan birini arzu ederler. Şehitlik veya gazilik. Şehidin ve şehitliğin Allah nezdindeki fazilet ve mükâfatını iyi bilen sahabe baba-oğul, ağabey-kardeş savaşa katılıp şehadet şerbetini içme konusunda birbirleriyle yarışır hale gelmişti” dedi.   Vaiz Kumaş; “Günahkâr da olsa iman ve salih niyet ile Allah yolunda savaşan ve bu uğurda canını feda eden kimse için şehitlik, hem geçmişteki hataları affettirmenin hem de hem de Allah nezdinde vaaz edilen derecelere erişebilmenin yoludur. Allah, şehitlerin yaptıklarının boşa çıkarılmayacağını, onların muradlarına erip cennete gireceklerini haber vermiştir. Hatta onlara ‘ölüler’ denmemesi konusunda uyarıda bulunmuştur. Allah yolunda, milli ve manevi değerler uğrunda canlarını feda eden şehitlerin ahiretteki dereceleri diğer insanlardan farklı olduğu gibi şehit olduklarında yapılacak uygulamalar da farklı olacaktır. Mesela cenazelerinin yıkanmaması ve kefenlenmemeleri gibi. Şehitlik, yüce değerlerin yaşatılması uğrunda ve sırf Allah rızasını kazanmak için canların Allah’a satılmasıdır. Bu husus Kur’an’da şöyle ifade edilir. ‘Şüphesiz Allah, müminlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır.’ Bu kârlı alışverişin farkında olan müminler, tarih boyunca, savaş meydanlarına, âdeta bir gül bahçesine girer gibi girmişler, uğrunda yaşadıkları din, vatan, namus için şehit olarak Allah’a kavuşmuşlardır. 15 Temmuz gecesi de aynı inanç, ruh ve hedefle meydanlara akın eden ve şehit olan kardeşlerimizi ve yaralanan gazilerimizi minnetle yâd ediyoruz” ifadelerini kullandı. HARUN YAZICI