petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

DİNİMİZ TRAFİK KURALLARINA UYULMASINI EMREDER

Gündem 04.05.2018 - 11:19, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 2125+ kez okundu.
 

DİNİMİZ TRAFİK KURALLARINA UYULMASINI EMREDER

Her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi Günü “Karayolları Trafik Güvenliği Günü”, takip eden hafta ise “Karayolları Trafik Haftası” olarak kutlanmaktadır.
19 Mayıs İlçe Müftüsü Emin Patan, söz konusu hafta münasebetiyle “Dinimiz Trafik Kurallarına Uymayı Emreder” konulu bir makale kaleme aldı.   Müftü Patan; “Din; Allah tarafından vahiy yoluyla gönderilmiş, Peygamberler tarafından insanlara ulaştırılmış, insanların hem bu dünyada hem de Ahirette mutlu olmalarını sağlayan ilahi bir sistemdir. Bu manada dinlerin sonuncusu bizim dinimiz İslam Dinidir. Hz. Adem (a.s)  ile başlayan ve Hz. Muhammed (s.a.v)’in gelişiyle son bulan bütün dinlerin ortak amacı, insanları yanlışlardan korumak, sağlam bir tevhid inancı oluşturmak,  insanların dünya hayatını iyi değerlendirip ahirette mutluluğa ulaşmalarını sağlamaktır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın hadisleri incelendiği zaman İslam Dinindeki tüm hükümlerin beş ana gayeyi gerçekleştirmek üzere konulduğunu görmekteyiz: 1-Canın korunması: Hiç kimse haklı bir sebep olmadıkça öldürülemez. Haklı bir sebep olması halinde de rastgele öldürülemez, bunun dinin belirlediği kuralları vardır. Kan davaları sebebiyle insanların birbirlerini öldürmeleri yasaktır, intihar teşebbüsünde bulunmak yasaktır. 2-Malın korunması: Başkasına ait malı izinsiz almak, karaborsacılık yapmak, faiz, rüşvet gibi yollarla mal elde etmek haram kılınmıştır. Peygamberimiz bir hadislerinde kıyamet günü insanlara sorulacak sorulardan birinin de “Malını nereden kazandın ve nereye harcadın” şeklinde olacağını bizlere ifade etmişlerdir. 3-Dinin korunması: Din huzurdur, din güvendir, din insanın maddi ve manevi yönünü dengeleyen bir sistemdir,  Milletlerin hayat kaynağıdır, din olmadan hiçbir alanda zirveye ulaşılması mümkün değildir. İnsanlık tarihine bakıldığı zaman her dönemde yaşayan insanların mutlaka bir değer etrafında buluştukları görülmüştür. İnsanların etrafında buluştukları bu değerler İslam  Dini ile birlikte mükemmel hale gelmiştir. Artık İslam Dininden sonra bir din gelmeyecektir, Hz. Muhammed (s.a.v) ise Peygamberlik halkasının sonudur. Yüce Rabbimiz bizleri akıl nimetiyle donatmıştır. Din tercihi konusunda hürriyet vardır ancak kişi İslam Dinini benimseyince artık dinin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Allah’ın razı olduğu din İslam’dır. İslam’dan başka bir din arayışında olmak Kur’an’ın ifadesiyle kabul edilemez bir arayıştır. Hayatı dini ölçülere göre yaşamak önemlidir, dini doğru kaynaklardan öğrenmek ve öğretmek önemlidir. Dini kişilerden değil asıl kaynaklarından beslenerek öğrenmek esastır. 4- Aklın korunması: Din akıl sahibi insanlara hitab eder, akıl sahibi insanları sorumlu tutar, aklı giderici bütün unsurları yasaklar.    Kur’an-ı Kerimde birçok ayet-i kerimede aklı kullanmanın öneminden bahsedilir. Aklımızı Rabbimizin istediği şekilde kullanmamız başta gelen görevlerimizdendir. 5-Neslin korunması: İslam Dininde nikah yaparak evlilik hayatına başlamak meşru ve helal kabul edilmiş, buna mukabil nikah akdine dayanmayan zina haram kabul edilmiştir. Nesli korumak için en temel kural bir aile yuvası kurmaktır. Aile toplumun yıkılmaz temelidir. Gerek Kur’an-ı Kerim gerekse hadis-i şeriflerde aile yuvası kurulmasına yönelik teşvikler bulunmaktadır. Bütün bu açıklamalardan sonra dinimizin trafik kurallarına bakışını “Malın korunması” ve “canın korunması” ilkeleri çerçevesinde ele almak gerekmektedir. Bu konuda Kur’an ve hadisi şeriflere baktığımızda direkt olarak “Trafık kurallarına riayet edilmesi” şeklinde bir konu bulamayız. Kur’an ve Hadislerdeki genel ilkelerden hareketle bu konuda dinimizin anlayışını ortaya koymamız gerekmektedir. Trafik kazalarına baktığımız zaman bu hususta büyük oranda insan faktörünün etkili olduğunu görmekteyiz. Bu kazalar bazen ölümle, bazen yaralanma ile sonuçlanmakta her iki durumda da maddi kayıp ve iş gücü kayıpları ortaya çıkmaktadır. Bakara Suresi 195. Ayette Rabbimiz “…(Kendinizi) kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız” buyurmak suretiyle canımızı korumamızı, İsra Suresi 33. Ayette de “Haksız yere bir kişiyi öldürmeyiniz” buyurmak suretiyle başkalarının yaşama hakkına saygı göstermemiz gerektiğini belirtmektedir. Buradan hareketle trafik kurallarına uymanın dini bir gereklilik olduğunu söyleyebiliriz. Trafik kuralları araçların ve yayaların daha emniyetli olmalarını sağlamak için ortaya konulmuş kurallardır. Gerçekten de sürücülerin ve yayaların trafik kurallarına riayet etmesi halinde kaza oranlarının çok azalmakta olduğu istatistiki verilerle sabittir. Kimsenin kalkıpta “Trafik kuralları sonradan ortaya çıkmıştır, bunlar Kur’an’da  ve Peygamberimizin hadislerinde yoktur” gibi dindeki maslahat anlayışına uymayan bir şey söylemesi doğru olmaz. Veya “Ben trafikte nasıl gidersem gideyim Allah istemedikçe bana bir şey olmaz, kaza yapmam” gibi basit bir anlayışa sığınması doğru olmaz. Evet biz biliyoruz ki bu mükemmel alemde her şey Rabbimizin belirlemesiyle, O’nun bizler için belirlediği kader dairesi içerisinde gerçekleşmektedir. Ama durum bizim önlem almamıza, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra trafiğe çıkmamıza, emniyet kemerimizi takmamıza, hız sınırına riayet etmemize, yayaların haklarını  gözetmemize engel bir durum değildir. Rabbimiz bize hür irade vermiştir, biz irademizi hangi yönde kullanmak istersek Rabbimiz bizde o iradeyi yaratır. Kırmızı ışıkta durmayarak bir insanın ölümüne sebep olmak onu kasten öldürmek gibidir ve Rabbimizin emrine aykırı haraket etmektir. Trafikte kullanmış olduğumuz yollar kamuya ait yollardır, buralardan herkesin istifade etme hakkı vardır. Dolayısıyla buralarda düzeni bozucu hareketlerden kaçınmak lazımdır. Üzülerek belirtelim ki, bugün bazı sürücüler seyahat esnasında araçları içerisinde yemiş oldukları yiyecek ve içeceklerin artıklarını, ambalajlarını yollara atabilmektedir. Oysa   Peygamber Efendimiz "İman yetmiş küsur bölümdür; en üstte 'Allah'tan başka ilâh yoktur' sözünü kabul etmek ve en altta 'insanlara sıkıntı veren bir nesneyi yoldan çekmek/kaldırmak' bulunmaktadır, haya da imanın bir parçasıdır." (Buharı, îmân, 3) buyurmaktadır. Yolları kirletmek yerine yollarda gördüğümüz ve insanlara sıkıntı veren şeyleri kaldırmak İslam Ahlakına en uygun davranış şeklidir. Bu vesile ile trafik sahasında çalışanların haftalarını tebrik eder, trafik kurallarına uymanın aynı zamanda dini bir sorumluluk olduğunu belirtir, Rabbimizin bizi tüm görünen ve görünmeyen kazalardan muhafaza etmesini temenni ederim” dedi.  
Her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi Günü “Karayolları Trafik Güvenliği Günü”, takip eden hafta ise “Karayolları Trafik Haftası” olarak kutlanmaktadır.

19 Mayıs İlçe Müftüsü Emin Patan, söz konusu hafta münasebetiyle “Dinimiz Trafik Kurallarına Uymayı Emreder” konulu bir makale kaleme aldı.

 

Müftü Patan; “Din; Allah tarafından vahiy yoluyla gönderilmiş, Peygamberler tarafından insanlara ulaştırılmış, insanların hem bu dünyada hem de Ahirette mutlu olmalarını sağlayan ilahi bir sistemdir. Bu manada dinlerin sonuncusu bizim dinimiz İslam Dinidir. Hz. Adem (a.s)  ile başlayan ve Hz. Muhammed (s.a.v)’in gelişiyle son bulan bütün dinlerin ortak amacı, insanları yanlışlardan korumak, sağlam bir tevhid inancı oluşturmak,  insanların dünya hayatını iyi değerlendirip ahirette mutluluğa ulaşmalarını sağlamaktır. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın hadisleri incelendiği zaman İslam Dinindeki tüm hükümlerin beş ana gayeyi gerçekleştirmek üzere konulduğunu görmekteyiz:

1-Canın korunması: Hiç kimse haklı bir sebep olmadıkça öldürülemez. Haklı bir sebep olması halinde de rastgele öldürülemez, bunun dinin belirlediği kuralları vardır. Kan davaları sebebiyle insanların birbirlerini öldürmeleri yasaktır, intihar teşebbüsünde bulunmak yasaktır.

2-Malın korunması: Başkasına ait malı izinsiz almak, karaborsacılık yapmak, faiz, rüşvet gibi yollarla mal elde etmek haram kılınmıştır. Peygamberimiz bir hadislerinde kıyamet günü insanlara sorulacak sorulardan birinin de “Malını nereden kazandın ve nereye harcadın” şeklinde olacağını bizlere ifade etmişlerdir.

3-Dinin korunması: Din huzurdur, din güvendir, din insanın maddi ve manevi yönünü dengeleyen bir sistemdir,  Milletlerin hayat kaynağıdır, din olmadan hiçbir alanda zirveye ulaşılması mümkün değildir. İnsanlık tarihine bakıldığı zaman her dönemde yaşayan insanların mutlaka bir değer etrafında buluştukları görülmüştür. İnsanların etrafında buluştukları bu değerler İslam  Dini ile birlikte mükemmel hale gelmiştir. Artık İslam Dininden sonra bir din gelmeyecektir, Hz. Muhammed (s.a.v) ise Peygamberlik halkasının sonudur. Yüce Rabbimiz bizleri akıl nimetiyle donatmıştır. Din tercihi konusunda hürriyet vardır ancak kişi İslam Dinini benimseyince artık dinin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Allah’ın razı olduğu din İslam’dır. İslam’dan başka bir din arayışında olmak Kur’an’ın ifadesiyle kabul edilemez bir arayıştır. Hayatı dini ölçülere göre yaşamak önemlidir, dini doğru kaynaklardan öğrenmek ve öğretmek önemlidir. Dini kişilerden değil asıl kaynaklarından beslenerek öğrenmek esastır.

4- Aklın korunması: Din akıl sahibi insanlara hitab eder, akıl sahibi insanları sorumlu tutar, aklı giderici bütün unsurları yasaklar.    Kur’an-ı Kerimde birçok ayet-i kerimede aklı kullanmanın öneminden bahsedilir. Aklımızı Rabbimizin istediği şekilde kullanmamız başta gelen görevlerimizdendir.

5-Neslin korunması: İslam Dininde nikah yaparak evlilik hayatına başlamak meşru ve helal kabul edilmiş, buna mukabil nikah akdine dayanmayan zina haram kabul edilmiştir. Nesli korumak için en temel kural bir aile yuvası kurmaktır. Aile toplumun yıkılmaz temelidir. Gerek Kur’an-ı Kerim gerekse hadis-i şeriflerde aile yuvası kurulmasına yönelik teşvikler bulunmaktadır.

Bütün bu açıklamalardan sonra dinimizin trafik kurallarına bakışını “Malın korunması” ve “canın korunması” ilkeleri çerçevesinde ele almak gerekmektedir. Bu konuda Kur’an ve hadisi şeriflere baktığımızda direkt olarak “Trafık kurallarına riayet edilmesi” şeklinde bir konu bulamayız. Kur’an ve Hadislerdeki genel ilkelerden hareketle bu konuda dinimizin anlayışını ortaya koymamız gerekmektedir. Trafik kazalarına baktığımız zaman bu hususta büyük oranda insan faktörünün etkili olduğunu görmekteyiz. Bu kazalar bazen ölümle, bazen yaralanma ile sonuçlanmakta her iki durumda da maddi kayıp ve iş gücü kayıpları ortaya çıkmaktadır. Bakara Suresi 195. Ayette Rabbimiz “…(Kendinizi) kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız” buyurmak suretiyle canımızı korumamızı, İsra Suresi 33. Ayette de “Haksız yere bir kişiyi öldürmeyiniz” buyurmak suretiyle başkalarının yaşama hakkına saygı göstermemiz gerektiğini belirtmektedir. Buradan hareketle trafik kurallarına uymanın dini bir gereklilik olduğunu söyleyebiliriz. Trafik kuralları araçların ve yayaların daha emniyetli olmalarını sağlamak için ortaya konulmuş kurallardır. Gerçekten de sürücülerin ve yayaların trafik kurallarına riayet etmesi halinde kaza oranlarının çok azalmakta olduğu istatistiki verilerle sabittir. Kimsenin kalkıpta “Trafik kuralları sonradan ortaya çıkmıştır, bunlar Kur’an’da  ve Peygamberimizin hadislerinde yoktur” gibi dindeki maslahat anlayışına uymayan bir şey söylemesi doğru olmaz. Veya “Ben trafikte nasıl gidersem gideyim Allah istemedikçe bana bir şey olmaz, kaza yapmam” gibi basit bir anlayışa sığınması doğru olmaz. Evet biz biliyoruz ki bu mükemmel alemde her şey Rabbimizin belirlemesiyle, O’nun bizler için belirlediği kader dairesi içerisinde gerçekleşmektedir. Ama durum bizim önlem almamıza, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra trafiğe çıkmamıza, emniyet kemerimizi takmamıza, hız sınırına riayet etmemize, yayaların haklarını  gözetmemize engel bir durum değildir. Rabbimiz bize hür irade vermiştir, biz irademizi hangi yönde kullanmak istersek Rabbimiz bizde o iradeyi yaratır. Kırmızı ışıkta durmayarak bir insanın ölümüne sebep olmak onu kasten öldürmek gibidir ve Rabbimizin emrine aykırı haraket etmektir.

Trafikte kullanmış olduğumuz yollar kamuya ait yollardır, buralardan herkesin istifade etme hakkı vardır. Dolayısıyla buralarda düzeni bozucu hareketlerden kaçınmak lazımdır. Üzülerek belirtelim ki, bugün bazı sürücüler seyahat esnasında araçları içerisinde yemiş oldukları yiyecek ve içeceklerin artıklarını, ambalajlarını yollara atabilmektedir. Oysa   Peygamber Efendimiz "İman yetmiş küsur bölümdür; en üstte 'Allah'tan başka ilâh yoktur' sözünü kabul etmek ve en altta 'insanlara sıkıntı veren bir nesneyi yoldan çekmek/kaldırmak' bulunmaktadır, haya da imanın bir parçasıdır." (Buharı, îmân, 3) buyurmaktadır. Yolları kirletmek yerine yollarda gördüğümüz ve insanlara sıkıntı veren şeyleri kaldırmak İslam Ahlakına en uygun davranış şeklidir.

Bu vesile ile trafik sahasında çalışanların haftalarını tebrik eder, trafik kurallarına uymanın aynı zamanda dini bir sorumluluk olduğunu belirtir, Rabbimizin bizi tüm görünen ve görünmeyen kazalardan muhafaza etmesini temenni ederim” dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.