Gelişmiş devletler tarıma gerekli önceliği ve desteği vererek üretimlerini arttırma yöntemlerini hayata  geçirmiş bulunmaktadır. Verimli tarım arazilerini olabildiğince kanuni düzenlemelerle koruma altına alarak imar uygulamalarından  muaf  tutmaktadırlar. Bir yandan son teknolojileri kullanarak sanayi  gelişmelerini  desteklerken, diğer  taraftan  vatandaşlarının  sağlıklı beslenmelerini sağlamak için tarım ve hayvancılık  üretimlerini arttırmak ve buna bağlı gıda sanayilerini  geliştirmek için tüm imkanlarını kullanmaktadırlar. Çünkü  biliyorlar ki insan gıdasız  yaşayamaz  ve varlığını gelecek nesillere aktaramaz” dedi.

Konuş açıklamasının devamında; “Bir de Ülkemizin ne yaptığını  şöylece bir gözden geçirelim. Benim izlediğim kadar verimli topraklarımızı ve doğal  güzelliklerimizi yok etmek  için elimizden  geleni  yapıyoruz. Şehirlerimizin yerleşim alanlarını verimli tarım arazilerini yok etme pahasına imara  açıyoruz. Yaşadığımız  ilçede ve Bölgede Yerel yönetim  şehirlerde  tam  aksine verimli  tarım  arazileri  imara  açılıyor, yapılaşmaya   izin  veriyor. Yarın ne  olacak, bu verimli   topraklar  beton  binalar  ile  dolarsa  tarım  üretimini  nerede  yapacağız  diye düşünen yok. Gelecek nesilleri düşünen yok. Bu böyle giderse gelecek nesiller açlıkla karşı karşıya kalabilir diyen yok. Değerli  hemşehrilerim; Başta İlçemiz yerel yöneticileri  olmak üzere Ziraat Odası ve diğer tarım ve hayvancılık birlikleri, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve çiftçiler olarak bizler bu işe bir dur demeliyiz. İlçemizin çok verimli olan sulanabilir tarım arazileri imar uygulamalarına son vermeliyiz. Rant uğruna ilçemizin geleceğini yok etmeyelim. Eğer bunu başarabilirsek  İlçemizin ve Ülkemizin  geleceğini  kurtarmış  oluruz. Daha  bu günden  kendi kendine yeten  tarım ülkesi  durumundan  tarım  ürünleri ve hayvan ithal eder duruma geldik. Hükümetimizin yeterli  tarım  desteği  vermemesi  nedeniyle tarım alanları boş bırakılmakta, ekilip biçilmemekte, şehirlere göç hızla devam  etmekte bu durumda beraberinde çarpık kentleşmeyi  beraberinde  getirmektedir. İnsanlarımız şehirlerde hızla yoksulluğa ve sağlıksız  beslenmeye  sürüklenmektedir. Oysa tarıma Avrupa standartlarına yakın bir destekleme  verilebilse  insanlar  tarımı önemseyerek üretir. Boş bırakılan ekilebilir alanları ekip biçer. Buda  şehre göçü durdurarak işsizliği azaltır. Kısacası insanlar  kendi  yaşadıkları  yerlerde  barınırlar ve  tarım-hayvancılık  üretiminin artmasına katkı sağlarlar” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.