“SEÇİMLERE HER ZAMAN HAZIRIZ”
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben Yusuf Yarım. 1983 Kütahya doğumluyum. 8 yıldır 19 Mayıs’ta yaşıyorum. Bu ilçeyi seviyorum. İnsanları temiz ve güzel, Allah hepsinden razı olsun. Burada esnaflıkla meşgulüm. 17 yaşımdan beri siyasetle de yakından ilgileniyorum. Geçmişte partimizin gençlik kollarında ve değişik görevlerde bulundum. Şu anda da ilçe başkanlığı görevini yapıyorum.
Saadet Partisinin 19 Mayıs'taki çalışmaları nasıl gidiyor?
İyi gidiyor, elhamdülillah. Yönetimimizi tam kadro oluşturduk. Kongremizi yaptıktan sonra teşkilat modeline uygun bir şekilde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Yeniden sandık müşavirlerimizi ve mahalle temsilcilerimizi oluşturacağız. Önümüzdeki süreçte her hafta bir köy veya bir mahalle ziyaretinde bulunacak şekilde programımızı yaptık.
Yakın süreçte seçim olma ihtimali sizce nedir ve seçimler için çalışmalarınız ne durumda?
Bu şu anda pek mümkün görünmüyor. Henüz bir seçim havası da yok ortalıkta. Ama olursa da biz seçimlere her zaman hazırız.
Türkiye gündemini değerlendirir misiniz?
Tabii, şu anda ülkede çok hızlı ve hareketli şeyler yaşanıyor. Darbe teşebbüsünün hemen akabinde terör sorunu ve bir de Irak meselesi geldi gündeme. Bugün bu olayları incelediğimizde perdenin arkasında hep Amerika’yı görüyoruz. Ama nedense herkesle düşman, Amerika’yla dost kalıyoruz. Yani biz ne zaman ki Amerika’dan ve Batı’dan vazgeçersek işte o zaman sorunların hepsi biter inşallah.
Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim. Biz aslında başından beri bu konularda hükümeti uyardık ama hep yanlış anlaşıldık. İşte, Irak meselesinde o zaman “Yapmayın! Bu Amerika’yı buraya sokmayın, yarın bunlar bizim başımıza bela olur” dediğimizde bize “Siz zalim Saddam’ı mı savunuyorsunuz?” dediler. Suriye konusunda da hükümete “Yanlış yapıyorsunuz” dedik Esat’çı olduk. Ne Esad’ı, Allah belasını versin Esadın! Bizim dediğimiz şu: “Siz belki Esad’ı gönderirsiniz ama onun yerine onlarca Esad gelir”. İşte durum ortada: IŞİD, PKK, PYD, ABD, İran, Rusya, İsrail… Aslında bunların hepsi birer Esad’dır. Terör meselesine gelince; hatırlayın bir açılım süreci yaşadık. Slogan da şuydu: “Analar ağlamasın”. Muhterem genel başkanımız o zaman şunu söyledi: “Bu gidiş, Allah muhafaza, ya ülkenin bölünmesine ya da daha büyük sıkıntılara gebedir. Yapmayın! Bu iş Öcalan’la, HDP ile olmaz. Bunu yapacaksanız gidin doğuda kanaat önderleriyle yapın”. Zaman bizi yine haklı çıkardı. Tabii böyle zor bir süreçten geçerken biz kalkıp da “Oh olsun biz sizi uyarmıştık” diyemeyiz. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. İdarecilerimize de Allah yardım etsin. Bizim temennimiz ve duamız budur.
Hükümetin Fırat Kalkanı Operasyonu hakkında düşünceleriniz neler?
Tabii burada hükümeti destekliyoruz. Fakat şunu anlamak lazım: Amerika’yla yapılan işlerin hiçbirinden hayır gelmez. Bir de, az önce söylediğim gibi taa başından beri Saadet Partisine kulak verselerdi zaten Suriye bu kadar karışık bir hal almazdı. Bir de bana öyle geliyor ki burada büyük bir oyun var sanki. Dikkat ederseniz Rusya Esad’a, Amerika ise Esad’ın muhaliflerine güzel silah satıyorlar.
Yerel belediyecilik hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sizce, 19 Mayıs Belediyesi’nin çalışmaları yeterli mi?
Aslında yeni nesil belki bilmeyebilir fakat yaşı müsait olanlar bilirler ki belediyecilik Milli Görüşün işidir. Örneği sayın cumhurbaşkanımızdır. Kendisi bugünlere Milli Görüş belediyeciliğinden gelmiştir. 19 Mayıs Belediyesine gelince… Yapılabilecek çok güzel işler var aslında. Ama maalesef bugün belediyemizin yaptığı en iyi iş çöp toplamak. Bunun dışında ben çok da bir şey göremiyorum. Bir de Cumhuriyet Mahallesinin sokaklarına taş döşendi. Tabii burada da büyük yanlışlıklar var. Örneğin, doğalgazın geleceği biline biline taş döşeniyor. İki üç ay sonra tekrar kazılıyor. Bizim sayın başkanımızdan ricamız en azından seçimlerde vaat ettiği projelerini yerine getirmesidir. Özellikle yeni pazar yeri, hamam gibi… Bir de ilçemizin bir otele ihtiyacı var.
Saadet Partisinin Genel Başkan değişimi olacak mı? Kongreniz ne zaman?
Büyük kongremiz bu ayın sonunda 30 Ekim’de Ankara’da yapılacak. Şimdiden kongremizin ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini diliyoruz. Genel başkanımızla ilgili bir problemimiz de yok. Bizim için genel başkanın kim olduğunun çok önemi yok. Çünkü kişiler fânidir, esas olan davadır. Genel başkanımız kim olursa olsun, davamızın esaslarına sadık kaldığı sürece biz kendisine tabiyiz (Belki bilmeyenler olabilir. “Sizin davanız nedir?” diye… BİZİM DAVAMIZ İSLÂM DAVASIDIR). Bunun dışında da başka bir davamız yoktur.
Sayın Başkanım bu güzel söyleşiyi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Son olarak 19 Mayıs Gazetesi okurlarına iletmek istedikleriniz nelerdir?
Ben size teşekkür ediyorum. Bize kıymetli vaktinizi ve sayfanızı ayırdığınız için… Bu hafta 23 Ekim Pazar günü yapacağımız kongremize tüm halkımız davetlidir. Allah razı olsun.
BERATİ ESMER