BAYRAM KONUŞ TARIMLA İLGİLİ SORUN VE TALEPLERİ İLETTİ

Yaptığı çalışmayı Tarım Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen’e, Samsun Valisi Orhan Tavlı’ya, Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem’e, Eski Ticaret Bakanı Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’a ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a 19 Mayıs ile ilgili sorun ve talepleri içeren 30 maddelik dosyayı iletti.

19 Mayıs Ziraat Odası Başkanı Konuş, Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdürlüğü Tohum ve Bitki Şube Müdürü Alper Şahin’e Tohum ve bitkiler üzerinde, Tarım ve Hayvancılık bölgeleri Koordinatörü Yaşar Yeşilyurt’a ve Tarım Bakanlığı Teşkilatlanma Daire Başkanı Fatih Karabey ile ilçemiz tarımıyla ilgili istişarelerde bulundu.

19 Mayıs İlçemizin tarımsal alandaki sorunlarını ve taleplerimiz;

1-) Tarımda girdi maliyetlerinin yüksek olması üretimi azaltmaktadır. Gübre, Tohum, İlaç gibi girdilerin desteklemelerinin artırılması gerekmektedir. Mazotta ÖTV ve KDV’nin kaldırılması üretime büyük katkı sağlayacaktır.

2-) Hayvancılıkta ise üretici değil aracılar para kazanmaktadır. Mevcut sistem üreticinin her geçen gün kaybını artırmakta olup aracılar mutlaka aradan çıkmalıdır.

3-) Hayvancılığın geliştirilebilmesi için suni tohumlama, ahır yapımı ve ahır iyileştirme gibi çalışmaların arttırılması, destekleme miktarının arttırılması gereklidir,

4-) Buzağı desteklemelerinde dilekçe şartı kaldırılmalı ve küpe takma işlemi otomatik destek başvurusu yapılmış sayılmalı,

5-) Tarım Kredi Kooperatifleri gübre, tohum, ilaç gibi önemli girdi kalemlerini piyasadan daha ucuza temin etmelidir. Çiftçilerimizin talebi ise bu duruma bir çözüm bulunmasıdır.

6-) Çiftçilerimize ve üretim yapan işletmelere Devlet Bankalarından ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden düşük faizli ve geri ödeme seçenekleri daha makul kredi olanağı sağlanmalıdır.

7-) Çiftçilerimiz almış oldukları Tarımsal Desteklemeler üzerinde, herhangi bir bloke veya kesinti uygulanmamalıdır.

8-) Desteklemede kayıtlılık oranının ve küçük işletmelere destekleme miktarının arttırılması,

9-) İlçemiz tarımsal ürünlerinin (Bitkisel, hayvansal, su ürünleri dahil) üretilmesi ve pazarlanması açısından üreticiye avantaj oluşturmaktadır. ÇİLEK, SALEP, MANDA, ÖRTÜ ALTI başta olmak üzere teknik üretim ve üretim kalitesinin arttırılması,

 Üretilen ürünlerin katma değeri yüksek ürünler haline getirilmesinin teşvik edilmesi ile markalaşma ve coğrafi işaret çalışmalarının önemli olduğu değerlendirilmektedir.

10-) Fındıkta çeşit, verim ve kalite arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, Alan Bazlı Fındık desteklemesi 8 yıldır halen 170 TL olarak ödenmektedir. Bir an önce günümüz şartlarına uygun hale getirilerek revize edilmesi gerekmektedir.

Buğday üretiminde uygun çeşit, verim ve kalite arttırmaya yönelik çalışmalar,

Yem Bitkisi üretiminde verim ve kalite arttırmaya yönelik çalışmalar,

Çayır otu ve nadas alanlarının üretime kazandırılması,

Ceviz, Şeftali, Kivi yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi, modern meyve bahçelerinin kurulması,

Çilek, mantar, sebze, tıbbi-aromatik ve süs bitkisi yetiştiriciliği ve arıcılık faaliyetlerinin arttırılması, bölgeye uygun çeşit yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi,

11-) İlçemizin doğal bitki örtüsünde bulunan bitkilerin (göl soğanı, salep, sumak, ıhlamur, defne, kekik vb.) ekonomiye kazandırılması,

Doğal bitki örtüsünü koruyarak salep üretim alanlarının arttırılması,

Kestane üretiminin tarım ve orman alanlarında  yetiştiriciliğinin arttırılması,

Örtü altı sebze yetiştiriciliğinin arttırılması/geliştirilmesi,

İlçeye özgü bir ürünümüz olan Nebyan fasulyesinin üretim alanının arttırılarak coğrafi işaret tescil belgesinin alınması,

Kesme çiçek yetiştiriciliği ekim alanının arttırılması,

 12-) Tarım Bağ-Kur prim miktarlarının yüksek tutarlarda olması çiftçilerimizi zor durumda bırakmaktadır. Bu primlerin çiftçinin ödeyebileceği limitte aşağıya çekilmesi gerekmektedir.

13-) Satış müstahsil makbuzlarındaki vergilerin kaldırılması,

14-) Tarım Bakanlığının makine ekipman desteği %70 hibe olarak verilmeli,

15-) Tarım iş makinelerinin daha çok teftiş edilmesi ve ziraat odalarına kontrol yetkisi sağlanmalı,

16-) Tarımsal elektrik fiyatının düşürülüp borçlarının gecikme faizi alınmadan harman sonu hasatta ödeme yapılması sağlanmalı,

17-) Tarımsal sulama yapan çiftçilerimize elektrik kurumu tarafından haksız cezalar kesilmiştir. Herhangi bir kaçak tüketim için değil saat yeri değiştiği için her sulama parseline 15-20 Bin TL ceza kesilmiş, çiftçimiz icraya verilmiştir. Girişimlerimiz sonucunda 1 Haziran 2023 ‘e kadar dilekçe verilmesini söyleyerek, af uygulanacağını beyan etmişlerdir. Ancak daha önceki yıllarda da af olacağını söyleyerek yine çiftçilerimiz ceza ve icraya verilmiştir. Bu mağduriyetin giderilmesini arzu ediyoruz.

18-) Samsun Büyükşehir oluşundan köylerimizin tamamı mahalleye dönüştüğünden çeltik ekim mesafeleri daralmıştır. 1936’da çıkan Çeltik Kanunu 19.maddesinde, İl Merkezine  bin metre, İlçe merkezine 500 metre, Belde ve Köylerde 50 metre mesafe iken şimdi Büyükşehir oluşumuzdan Beldeler ve köyler mahalleye dönüştüğünden Çeltik ekim mesafesi; küme evlere tamamında 500 metre mesafe olması gerektiğinden çeltik ekimi %60 azalmasına neden olmuştur. Bir yandan çeltik ekimini geliştirme projesi kapsamında üreticilerimize %75’i hibeli çeltik tohumu verilmekte ve bir yandan da üstteki maddelere uymayan çiftçilerimize ceza yazılmaktadır. 1936 ‘da çıkan Çeltik Kanununda değişiklik yapılmasını, ayrıca mevcut çeltik komisyonlarının da lağvedilmesini talep etmekteyiz.

19-) Önemli sorunlardan biri ise; Belediyelerimiz 1. Sınıf Tarım Alanlarının gereksiz yere imara açmalarıdır. 1990 yılında ilçe merkez nüfusu 65 bin olacağı düşüncesiyle yüzlerce dönüm verimli topraklarımız imara açılmıştır. Ancak 2023 yılı itibari ile ilçe merkez nüfusumuz yaklaşık 13 bin olmuştur.  Çiftçilerimiz gereksiz yere imara açılmış toprakların tarım alanına dönüştürülmesini talep etmekteler. Eğer tarım alanına dönüştürülemiyorsa gereksiz olan alanlara park yol gibi çalışmalar yapılmamasını talep ediyoruz. Böylece üretime kazandırılması sağlanabilir.

20-) Çeltik tohum fiyatı geçen 2022 yılında  tonu 7.000 TL iken bu 2023  yılında 36.000 TL olmuştur. Çözüm bulunamadığı takdirde ekim oranı %50 düşecektir.

21-) En önemli sorunlarımızdan biri ise; 19 Mayıs Sulama ve İçme Suyu Barajı, İlçemizde bulunmaktadır. Yaptığımız incelemede kara yolunun sahil kısmında bulunan yüzlerce tarım alanının sulama projesi kapsamında olmadığı, İlçemizde toplam sulanabilir tarım alanımız yaklaşık 15.000 da civarında olup, Bafra İlçesinde bu rakam 77.000 da civarındadır. Proje kapsamında olmayan tarım alanlarımızın projede revize edilerek kapsama alınmasını talep ediyoruz.

22-) İlçemizde daha önce Belde olan Yörükler Mahallemizin yaklaşık 80 yıldır mülkiyet problemi olmakta, vatandaş Hazine ile mahkemeliktir. Yörükler Mahallemizde 980 hane ve  2.300 nüfus bulunmaktadır. Halkımızın tamamı tarım ve hayvancılık yapmakta, yaklaşık 10.000 da çeltik üretimi yapılmaktadır. Arazilerin tapusu olmadığından tarım desteklerinden faydalanamamaktadır. Bu durumda üreticilerimiz mağdur olmaktadır.

23-) Yükseliş Mahallesi yaklaşık 70 yıldır mülkiyet sorunu yaşamaktadır. 500 hane 2.400 nüfusu olan bu merkez mahallemizin sorunu ise; tapularının olmamasından kaynaklı hiçbir tarımsal destekten faydalanamamalarıdır.

24-) Engiz Mahallemiz, yaklaşık 2.200 nüfusa sahip ve 80 yıllık bir yerleşim yeridir. Arazilerinin büyük bir kısmı Hazine alanıdır. Başvuru yaparak hazineden satın alınabiliyor fakat fiyatların aşırı yüksek oluşu ve ihaleye çıkıldığında yalnız zilyeti olanlar değil de dışardan ihaleye katılım sağlanabildiğinden, fiyatlar haddinden fazla yükselmekte ve zilyetliği olan üreticiler bu arazileri alamamaktadır. Hiçbir tarımsal destekten faydalanamamaktadır. Bu tapu sorunlarının çözüme kavuşmasını talep etmekteyiz.

25-) İlçemizde işletme başına 6 adet tarım parseli düşmekte ve 5 dekar altı parsel sayısı oranı yaklaşık % 56’dır. Bu durum kayıtlılık oranını düşürmektedir. Küçük aile işletmelerine yönelik destekleme sistemi yeniden gözden geçirilmeli ve ailenin en az asgari ücret düzeyinde gelir seviyesi olmalı ve sigortalanması sağlanmalıdır.

26-) Tarım ve gıda sektörü en uzun tedarik zincirine sahip sektörlerden biri olduğundan Lojistik, izlenebilirlik ve kontrol edilebilirlik anlamında yeterli ve düzenli bir kontrol mekanizması bulunmadığından ürün takipleri satış ve değerlerinin kontrol altına alınmasını sağlayan bir sistem dizayn edilerek faaliyete sokulmalıdır.

27-) İlçemiz balıkçılıkta gemi filosu sayısı her geçen yıl artış göstermekte olup buna karşın küçük kalan rıhtımın büyütülmesi gerekmektedir. Aynı zamanda deniz dibi taraması yapılması gerekmektedir. Bununla ilgili olarak en kısa zamanda çalışmaların başlamasını talep etmekteyiz.

28-) Gıda Güvenliği açısından, tarım ve gıda sektöründeki belgelendirme programları tüm ürün grupları tarafından uygulanmasına dikkat edilmesi ve gıda güvenliği anlamında denetimlerin ve izlenebilirliğin artırılması sağlanmalıdır.

29-) Toprak koruma Tarım topraklarımızın amaç dışı kullanımını önlemek amacıyla illerde kurulan toprak koruma kurullarında çiftçi temsilcisi Ziraat odalarımızın bulunması zorunlu olmalıdır.

30-) Çeltik ekimleri 1936 yılında yürürlüğe giren 3039 Sayılı Çeltik ekimi Kanununa ve 5332 Sayılı Ekim Talimatnamesine göre yapılmaktadır. Aynı kanunun 19. Maddesi çeltik ekim alanlarının yerleşim yerlerine olan mesafelerini düzenlemektedir. Kanunun 19. Maddesinde “kesik sulama tatbik olunan yerlerde çeltik tarlaları nahiye merkezleri ve köylerde elli, kaza merkezlerin de beşyüz, vilayet merkezlerinde bin metre uzaklıkta bulunur” hükmü yer almaktadır.

2012 yılında 6360 sayılı "On dört ilde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmiyedi ilçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanunu Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” gereği, illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerin tüzel kişilikleri kaldırılmış. Köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismi ile tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine mahalle olarak katılmıştır.

6360 sayılı kanunla köyler mahalle statüsüne dönüştüğü için Çeltik Ekimi Kanunun 19. Maddesinde yer alan çeltik arazilerinin yerleşim yerlerine olan mesafeleri köylerde elli metreden 500 metreye çıkmıştır. Ayrıca; 2018 yılında 3194 sayılı İmar Kanunun geçici 16. Maddesi uyarınca “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esasları” tebliğ çerçevesinde köylerde yapılan ruhsatsız yapılar imara uygun hale getirilmiş ve bu yüzden yıllardır kullanılan çeltik ekim alanları Çeltik Ekimi Kanunun 19. Maddesinde ki mesafe şartlarına aykırı hale dönüşmüştür. Bu durum çeltik çiftçilerimizin mağduriyetine sebep olmaktadır.

Bu kapsamda çeltik üreticilerimizin mağduriyetini gidermek için acilen Çeltik Ekimi Kanununda düzenlemeye gidilmesi önem arz etmektedir. Çeltik ekimi kanununda düzenleme kanun değişikliği gerektirmekte olup bu sürede kanun öncesinde ki mesafe şartlarına dönülmesi çeltik üreticilerimiz için önem arz etmektedir.