MESLEK ONURUMUZ VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN EĞİTİM EMEKÇİLERİ OLARAK BUGÜN GREVE ÇIKIYORUZ!
Türkiye'de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında halen var olan özel okul öğretmenleri, özel eğitim kurumu öğretmenleri, aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına uygun piyasalaşmış öğretmenler istenmektedir.
Öğretmenler iktidarın kapı kulu değildir. Öğretmenler egemen sınıfların, piyasacıların, tarikatların emir eri değildir. Öğretmenler halkın çocuklarının nitelikli, parasız, kamusal, bilimsel laik eğitim haklarının geliştirilmesi için mücadele eden, eğitimin öznelerinden biridir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı bu mücadelemiz aynı zamanda ülkemizin çocuklarının ve gençlerinin nitelikli eğitim hakkı için bir mücadeledir. Mesleğimizin itibarı, boyun eğmeyen, direnen öğretmenlerin mücadelesinin eseri olacaktır.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİMDEKİ BAŞARISIZLIĞININ FATURASINI
ÖĞRETMENE ÇIKARIYOR!
Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. MEB eğitim sisteminin bütün sorunlarının tek sorumlusu öğretmenmiş gibi davranmaktadır. Kendi sorumluluklarını unutturmak istemektedir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelindiği, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayıldığı için bugün Eğitim Emekçileri GREVE çıkıyor.
Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini ve bir ihtisas mesleği olduğunu yok sayan, kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı, 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlenmiştir. Bu Talepler;
✔ 19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi,
✔ Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,
✔ Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına
✔ Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,
✔ Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi,
✔ Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,
✔ Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması.
Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir Oysaki eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli bir gelecek ihtiyacıdır.
KARİYER BASAMAKLARI SINAVI İLE ÖĞRETMENLER İTİBARSIZLAŞTIRILMAK İSTENMEKTEDİR.
Öğretmenleri toplumun, velilerin ve öğrencilerimizin gözleri önünde itibarsızlaştıran kariyer basamakları sınavının derhal iptal edilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütün sonuçlarıyla birlikte kaldırılması, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmesi için 13 Sendikamızın ortaya koyduğu, ortak taleplerimiz doğrultusunda bugün bakanlığı uyarıyor ve üretimden gelen gücümüzü kullanarak GREVE ÇIKIYORUZ!
Eğitim Sen olarak bir kez daha söylüyoruz; Haklarımız yok sayılsa da emeğimiz değersizleştirilmeye çalışılsa da geleceğimiz belirsizliğe mahkûm edilse de inanıyoruz ki kamusal nitelikli, laik, bilimsel, demokratik bir eğitim mücadelesinde, hep birlikte ve yan yana durduğumuz müddetçe başarılı olabilir, bu gidişatı değiştirebiliriz. El ele verip, umudumuzu güçlendirelim.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz
Kurtuluş yok Tek Başına Ya hep Beraber Ya hiç birimiz
Tacettin KOCA
19 Mayıs Eğitim-Sen Baş Temsilcisi