Samsun İnsani Yardım Hareketi Bafra Temsilcisi İlyas Altuntaş, Hocalı Katliamıyla ilgili açıklama yaptı. 

Altuntaş açıklamasında, Ermeni güçlerin 26 Şubat 1992’de Hocalıda katliam yaptığını dile getirerek; “Hocalı Katliamının 23. Yıldönümünü anmak ve yapılan katliamı (soykırım) lanetlemek için toplanmış bulunmaktayız. Karabağ Savaşı sırasında 366. Rus Motorize Alayı tarafından desteklenen Ermeni Birlikleri 26 Şubat 1992 günü abluka altında tuttukları Hocalı Kasabası’na girerek, 1300 kişiyi hunharca öldürdüğü, 1275 kişinin esir alındığı,25 çocuğun hem öksüz hem yetim bırakıldığı, 130 çocuğun öksüz veya yetim kaldığı bir katliam gerçekleştirdi. Halen 1 milyon Azeri “göçgün” statüsünde yasam mücadelesi veriyor; katliam sırasında esir alınan 150 Azeri’nin akıbeti ise hala belli değil. Azeri topraklarının 1/5’nin hala Ermeni işgali altındadır. Ermenilerin Hocalı Katliamı Azerbaycan, Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna- Hersek, Peru devletlerinde ve Kurum olarak ise İslam Is Birliği Teşkilatı tarafından soykırım olarak tanınmıştır. İnsan Hakları izleme Örgütü Hocalı Katliamını Karabağ Savaşı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak nitelendirmiştir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 31 üyesi 2001 yılında “Tüm Hocalıları öldürdüler ve tüm şehri harap ettiler.” ifadesinin yer aldığı ve Ermenistan tarafından Azerilere karşı islenenlerin soykırım olarak tanımaya adim atılması gerektiğini bildiren 324 nolu bildiriyi imzalamıştır. Hocalı Katliamının sorumlularına henüz herhangi bir cezai yaptırım uygulanmamış, Hocalı katliamı uluslararası düzeyde soykırım olarak tanınmamıştır. Hocalı katliamı sorumlularından Seıj Sarkisyan’in hâlihazırda Ermenistan cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmesi manidardır. Hocalı Katliamı, uluslararası yargı organlarına taşınmalı; uluslararası toplumun Uluslararası Ceza Mahkemesi, Savaş Suçları Mahkemesi, insan Hakları Mahkemesi gibi unsurlar kullanılmalıdır. İnsanlık vicdanında katledildiği Hocalı Katliamının sorumluları, yaptıklarının hesabını tüm uluslararası toplum önünde vermelidir. Ermeni Gazeteci Hrant Dink’in ölümünde Türkiye’yi ayağa kaydıranlar, Charlie Hebdo Dergisi’ne yapılan saldırıda Dünya’yı ayağa kaldıranlar, Hocalı katliamı, Suriye ve Irak’ta devam eden katliamlar, Bosna-Hersek’te yapılan katliamlar, 5 Şubat 1997 yılında Doğu Türkistan-Gulca şehrinde yapılan katliamlar karsısında sessizliklerini hala korumaktadırlar. Katliamları uygulayanlar ve bu olaylara sessiz kalan tüm insanlığı nefretle kınıyoruz, Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim” dedi.