DİLENME DİREN
Günümüz dünyasında ekmek aslanın ağzında değil, artık midesinde denilmektedir. Modern çağın gerekleri haline getirilmiş kapitalizm her yerde kendini htiriyor. Yaşam mücadelesi içinde kimi ekmek derdinde kimi son model otomobil…
İstekler her seferinde karşılansa bile başka bir istek kapımızı çalar ve kendisinin peşinde koşturur insanı. Bu istekleri karşılama yolumuz müspet ya da menfi olabilir. Helal ya da haram yollar da diyebiliriz.
Allah (c.c.) her canlıya rızkını vereceğini garanti etmiş, bizlere ise rızkı temin etmek için çabalamak gerekmektedir. Her birimiz kendimize bir iş bulup alın terimizle helal kazanç elde etmek için çalışmalı, çabalamalı, evimizin rızkını kazanmalıyız.
Ancak her gün çeşitli mecralardan duyduğumuz, şahit olduğumuz bazı durumlar gerçekten can sıkıcı hale gelmiş bulunmaktadır. Çeşitli dolandırıcılık hikâyeleri artık sağda solda gülünmesi gereken bir şeymişçesine anlatılır oldu. Çünkü caydırıcı bir ceza yok. İyi yalan söyleyen her dolandırıcı ceza almadan aynı pis işleri yapmaya devam ediyor.
Her sokak başında görmeye alıştığımız dilenciler, yol kesen eşkıyalar gibi trafik ışıklarında beklemekte, el açıp dilenmektedirler. Akşama kadar gelip geçen yüzlerce insana el açıp baş eğmekle bir ömür nasıl geçer. Üstelik gerçekten ihtiyaç sahibi olan birileri olduğunu düşünmek bir yana teşkilatlı bir yapılanma gibi günün ilk saatlerinde bir çeşit servisle dilenecekleri alana bırakılıyor bu insanlar. Kiminin kucağında bir bebek ki bu bebek asla yaramazlık yapmıyor, sağa sola hareket etmiyor, ağlayıp sızlamıyor. Hepimiz biliriz ki bir bebek hayatının ilk aylarında çevresini tanımak için sürekli bizim yaramazlık diyeceğimiz davranışları sergiler. Peki, bunlardakiler neden sessiz?
Kolay yoldan para kazanmayı maharet sayanlara maalesef devletin idari organlarından da yeterince bir tedbir uygulanmıyor olacak ki bu insanları her gün görmeye devam etmekteyiz.
Sokak çalgıcılarına diyecek bir şeyim yok. Onlar nihayetinde bir gösteri yapıyor ve kimseden para istemiyorlar. Nihayetinde bir sanat icra ediyorlar ve dinleyicileri tarafından taltif ediliyorlar. Bahse konu olan durumu yukarıda zikrettim. Çevremiz temiz, helal yoldan rızkını temin etmeye çalışan insanların olduğu bir şehir olsun. Şehirler insan yutan birer makineye dönmesin, insanı insan eden bir medeniyetin ürünü olsun.
Ahmet KAFKAS