petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

RAHMET DOLU HER ANI AŞKLA BEKLİYORUZ RAMAZAN’I

Gündem 10.05.2018 - 09:43, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 2962+ kez okundu.
 

RAHMET DOLU HER ANI AŞKLA BEKLİYORUZ RAMAZAN’I

Yaklaşan Ramazan Ayı Münasebetiyle İlçe Müftüsü Emin PATAN bir makale kaleme aldı. Makaleyi değerli okurlarımızın bilgilerine arz eder, 19 Mayıs Gazetesi olarak Mübarek Ramazan Ayınızı şimdiden tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.
Mübarek, feyizli, hakkıyla tutulması halinde şeytanların zincire vurulduğu, cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı bir ayın gölgesi üzerimize düştü… Kötülüklere karşı kalkan olan, gündüzleri ve geceleri rahmet olan, Rabbimizden bize bir rahmet olan oruç kapımızı çalmak üzere… İçerisinde bin aydan hayırlı Kadir Gecesi yer alan, Kur’an’ın sevgili Peygamberimize indirilmeye başlandığı mübarek bir ay bizi kuşatmak üzere… Sofralarımızın yoksullara iftar ettirmek suretiyle bereketleneceği, yoksul ve fakir olan kardeşlerimizin zekat ve fitrelerle yüzünün güleceği bir ay  neredeyse gelmek üzere… Mukabeleleriyle, iftarlarıyla, sahurlarıyla, itikafıyla (Ramazan’ın son on gününde sırf Allah rızası için zaruri ihtiyaçları dışında dışarıya çıkmamak üzere bir Müslüman’ın bir camide kendini ibadete adaması)  eşsiz manevi lezzetleri bir arada bulunduran rahmet ayı başlamak üzere….   HAZIR MIYIZ BÜTÜN BU GÜZELLİKLERİ KARŞILAMAYA…..   Evet Kardeşlerim! Bu ay insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, bizi dosdoğru yola ileten, hayatımızı şekillendiren Kur’an’ın indirilmeye başlandığı bir aydır. Müslüman Kur’an ’sız yaşayamaz, cismen yaşasa bile ruhen yaşayamaz, Kur’an olmadan huzura erişemez. Çünkü Rabbimiz: “Dikkat ediniz! Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura erer” (Ra’d Suresi 28) buyuruyor. Kur’an okumayan insanlar yıkık eve benzer. Çünkü Peygamberimiz: “İçinde Kur’an’dan bir şey olmayan kişi  virane olmuş bir ev gibidir” (Tirmizi, Sünen, 5/177) buyuruyor. Seslerimizi güzelleştiren Kur’an’dır, evimizin bereket ve hayrını artıran Kur’an’dır, sözlerin en hayırlısı Kur’an’dır. Ramazanımızı en başta bu hususu dikkate alarak değerlendirelim. Okumayı biliyorsak -ki bilmemiz gerekiyor- daha çok okuyalım, Kur’an’ı her okuyuşumuzda gönlümüze Kur’an sanki yeni iniyormuş gibi düşünerek okuyalım. Şayet okumasını bilmiyorsak hiçbir mazeret üretmeden hemen bu Ramazan’ı fırsat bilerek öğrenelim. Kardeşlerim! Ramazan Ayı oruç ayıdır. İmsak (oruca başlama vakti) vaktinden başlayarak akşam iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, nefsani isteklerden uzak kalmaktır. Bununla birlikte dilimizi yalandan, gözümüzü haramdan, kalbimizi her türlü hoş olmayan düşüncelerden arındırmadır. Çünkü Peygamberimiz “Kim oruçlu olduğu halde yalan söylemeyi ve yalan dolanla iş yapmayı terk etmez ise Allah’ın o insanın yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.” (Buhari, Savm,8) buyuruyor. Oruç, geçmiş günahlarımızın affı için bir fırsattır, Ramazandaki güzellikleri gerçek manada yaşayabilirsek tüm bir yılın Ramazan olmasını isteriz, bir taraftan oruç tutup diğer taraftan haram işleyenlerin elde edeceği sadece açlık ve susuzluktur, orucu hakkını vererek tuttuğumuz zaman cennete REYYAN denen ve sadece oruç tutanların girebildiği kapıdan gireceğiz inşallah. Öyleyse Ey Oruç! Biz yemeden, içmeden, nefsi arzulardan uzak kalarak seni tutalım sen de yalan konuşmaktan, harama bakmaktan, dedi kodu (Gıybet) etmekten, lüzumsuz iş ve hareketlerden bizleri tut. Kardeşlerim! Ramazan ayı yardımlaşma ve dayanışma duygularının arttığı, sevgi ve kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği zaman dilimidir. Bu ayda maddi imkanı iyi olanlar yoksul kardeşlerimize (Sadaka-ı  Fıtır) fitrelerini verirler (Kişi başı 19 TL) . Fitre Ramazan’ın sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka nisab miktarı mala (80.18 gram altın veya buna denk parası olanlar) sahip olan herkesin vermesi gereken vacip bir sadakadır.  Toplumumuzda bu konuda yanlış bir uygulama zaman zaman olabiliyor; bir kişi hem fitre veriyor hem fitre alıyor, bu doğru değildir. Dinimiz yukarda da ifade ettiğimiz gibi maddi imkanı yeterli olanların kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin fitrelerini vermeleri gerektiğini bizlere bildirmiştir. Maddi imkanları el vermeyenlerin ise bu konuda üzülmelerine gerek yoktur. Burada önemli olan varlıklı insanların fitre veremeyecek kadar yoksul olan kardeşlerimizi bularak onlara fitrelerini ulaştırmaları ve o kardeşlerimizin bayram sabahına sevinçle çıkmalarına yardımcı olmaktır. Yine bazı kardeşlerimiz zekâtlarını ramazanda veriyorlar, bu yanlış değildir ama mutlaka zekat Ramazanda verilir diye dinimizde bir uygulama yoktur. Zekat asli ihtiyaçlarından sonra  nisab miktarı mala (80.18 gram altın veya buna denk parası olanlar) sahip olan ve bu maddi varlığın üzerinden bir kameri yıl geçmiş bulunan her Müslüman kadın veya erkeğin Kur’an-ı Kerimde belirtilen yerlere vermesi farz olan bir ibadettir. Bu şartları taşıyanların bunu bir an önce yerine getirmesi gerekir. Bunu Ramazanı vesile bilerek yapmak yanlış değildir ama mutlaka Ramazanda yapılması gerekir şeklinde anlamak doğru olmaz. Burada aslolan zekatın mallarımızı temizleyen bir ibadet olduğunu bilmemiz ve bunu şartlarını taşır taşımaz hemen fakirlere, yoksullara, yolda kalmışlara, Allah yolunda olanlara ulaştırmamız gerektiğinin bilincinde olmamızdır. Kardeşlerim! Ramazan ayı sabır ayıdır. Rabbimiz Ramazan ayında belli süreler içerisinde bize daha önce yasak olmayan bazı şeyleri (Yeme, içme, nefsi arzu vs.) yapmayın diyor, biz de baş üstüne Ya Rabbi diyoruz. Kızmıyoruz, öfkelenmiyoruz, bize sataşana “Ben oruçluyum kardeşim, seninle tartışarak orucumun güzelliğini zedeleyemem” diyoruz. Bu ne güzel bir anlayıştır ve aslında bu anlayışı yılın tamamına yaymak gerekmektedir. Sabrediyoruz, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir, sabrediyoruz çünkü sabrın karşılığı cennettir, sabrediyoruz çünkü sabrın sonu selamettir. Kardeşlerim! Ramazanda oruçlu bir kardeşimize iftar ettirmek ne büyük sevaptır. Çünkü Peygamberimiz  "Bu ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur." buyuruyor. İftar ettirdiğimiz oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeden ona verilen sevabın bir misli de bize veriliyor. Bazı kardeşlerimiz biz bir oruçluyu iftar ettirecek imkanlar bulamıyoruz diyebilir, böyle düşünenler üzülmesinler çünkü Peygamberimiz  “Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt kaşığı ile iftar ettirene de verir.” buyuruyor. Kardeşlerim! Ramazan ayının evveli rahmettir, ortası mağfirettir, sonu ise cehennem azabından kurtuluştur. Ya Rabbi bizleri Ramazan vesilesiyle rahmetine erdir, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından muhafaza eyle. Bu güzellikleri elde edebilmek Ramazanı iyi değerlendirmeye bağlıdır. Ramazan içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini bulunduran bir aydır. Aslında bizler Müslümanlar olarak her geceyi Kadir Gecesiymiş gibi değerlendirmeliyiz. Müslüman’ın hayatında İslam’ın ruhuna uymayan zaman dilimleri hiçbir zaman olmamalıdır. O evinde de teslimiyet içerisindedir, arabasında da, tarlasında da, çalışma hayatında da, öğrencilik hayatında da, uykusunda da, yemesinde de, içmesinde de vs. aklımıza gelen  her zaman ve her yerde İslam’ın Ruhuna uygun hareket edendir. Ama günler içerisinde Cuma Gününün, aylar içerisinde Ramazanın ayrı bir özellik ve güzelliği vardır. Bizler de iyiliklerimizi daha da artırmak için bu zamanları fırsat bilmeliyiz. Kardeşlerim! Rabbimiz bizi Ramazanı hakkıyla yaşayanlardan eylesin, Ramazan Ayını tüm İslam dünyasının yeniden uyanışına vesile eylesin, bizleri ömrünü Ramazana çevirenlerden eylesin. Ramazan ayının tüm kardeşlerimize hayırlar getirmesini temenni eder, Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederim. Oruçlarımız, uçsuz bucaksız bir rahmet, Teravihlerimiz sonsuz bir fazilet, İftar ve sahurlarımız ebedi bir mağfiret vesilesi olsun...
Yaklaşan Ramazan Ayı Münasebetiyle İlçe Müftüsü Emin PATAN bir makale kaleme aldı. Makaleyi değerli okurlarımızın bilgilerine arz eder, 19 Mayıs Gazetesi olarak Mübarek Ramazan Ayınızı şimdiden tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.

Mübarek, feyizli, hakkıyla tutulması halinde şeytanların zincire vurulduğu, cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı bir ayın gölgesi üzerimize düştü…

Kötülüklere karşı kalkan olan, gündüzleri ve geceleri rahmet olan, Rabbimizden bize bir rahmet olan oruç kapımızı çalmak üzere…

İçerisinde bin aydan hayırlı Kadir Gecesi yer alan, Kur’an’ın sevgili Peygamberimize indirilmeye başlandığı mübarek bir ay bizi kuşatmak üzere…

Sofralarımızın yoksullara iftar ettirmek suretiyle bereketleneceği, yoksul ve fakir olan kardeşlerimizin zekat ve fitrelerle yüzünün güleceği bir ay  neredeyse gelmek üzere…

Mukabeleleriyle, iftarlarıyla, sahurlarıyla, itikafıyla (Ramazan’ın son on gününde sırf Allah rızası için zaruri ihtiyaçları dışında dışarıya çıkmamak üzere bir Müslüman’ın bir camide kendini ibadete adaması)  eşsiz manevi lezzetleri bir arada bulunduran rahmet ayı başlamak üzere….

 

HAZIR MIYIZ BÜTÜN BU GÜZELLİKLERİ KARŞILAMAYA…..

 

Evet Kardeşlerim! Bu ay insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, bizi dosdoğru yola ileten, hayatımızı şekillendiren Kur’an’ın indirilmeye başlandığı bir aydır. Müslüman Kur’an ’sız yaşayamaz, cismen yaşasa bile ruhen yaşayamaz, Kur’an olmadan huzura erişemez. Çünkü Rabbimiz: “Dikkat ediniz! Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura erer” (Ra’d Suresi 28) buyuruyor. Kur’an okumayan insanlar yıkık eve benzer. Çünkü Peygamberimiz: “İçinde Kur’an’dan bir şey olmayan kişi  virane olmuş bir ev gibidir” (Tirmizi, Sünen, 5/177) buyuruyor. Seslerimizi güzelleştiren Kur’an’dır, evimizin bereket ve hayrını artıran Kur’an’dır, sözlerin en hayırlısı Kur’an’dır. Ramazanımızı en başta bu hususu dikkate alarak değerlendirelim. Okumayı biliyorsak -ki bilmemiz gerekiyor- daha çok okuyalım, Kur’an’ı her okuyuşumuzda gönlümüze Kur’an sanki yeni iniyormuş gibi düşünerek okuyalım. Şayet okumasını bilmiyorsak hiçbir mazeret üretmeden hemen bu Ramazan’ı fırsat bilerek öğrenelim.

Kardeşlerim! Ramazan Ayı oruç ayıdır. İmsak (oruca başlama vakti) vaktinden başlayarak akşam iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, nefsani isteklerden uzak kalmaktır. Bununla birlikte dilimizi yalandan, gözümüzü haramdan, kalbimizi her türlü hoş olmayan düşüncelerden arındırmadır. Çünkü Peygamberimiz “Kim oruçlu olduğu halde yalan söylemeyi ve yalan dolanla iş yapmayı terk etmez ise Allah’ın o insanın yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.” (Buhari, Savm,8) buyuruyor. Oruç, geçmiş günahlarımızın affı için bir fırsattır, Ramazandaki güzellikleri gerçek manada yaşayabilirsek tüm bir yılın Ramazan olmasını isteriz, bir taraftan oruç tutup diğer taraftan haram işleyenlerin elde edeceği sadece açlık ve susuzluktur, orucu hakkını vererek tuttuğumuz zaman cennete REYYAN denen ve sadece oruç tutanların girebildiği kapıdan gireceğiz inşallah. Öyleyse Ey Oruç! Biz yemeden, içmeden, nefsi arzulardan uzak kalarak seni tutalım sen de yalan konuşmaktan, harama bakmaktan, dedi kodu (Gıybet) etmekten, lüzumsuz iş ve hareketlerden bizleri tut.

Kardeşlerim! Ramazan ayı yardımlaşma ve dayanışma duygularının arttığı, sevgi ve kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği zaman dilimidir. Bu ayda maddi imkanı iyi olanlar yoksul kardeşlerimize (Sadaka-ı  Fıtır) fitrelerini verirler (Kişi başı 19 TL) . Fitre Ramazan’ın sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka nisab miktarı mala (80.18 gram altın veya buna denk parası olanlar) sahip olan herkesin vermesi gereken vacip bir sadakadır.  Toplumumuzda bu konuda yanlış bir uygulama zaman zaman olabiliyor; bir kişi hem fitre veriyor hem fitre alıyor, bu doğru değildir. Dinimiz yukarda da ifade ettiğimiz gibi maddi imkanı yeterli olanların kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin fitrelerini vermeleri gerektiğini bizlere bildirmiştir. Maddi imkanları el vermeyenlerin ise bu konuda üzülmelerine gerek yoktur. Burada önemli olan varlıklı insanların fitre veremeyecek kadar yoksul olan kardeşlerimizi bularak onlara fitrelerini ulaştırmaları ve o kardeşlerimizin bayram sabahına sevinçle çıkmalarına yardımcı olmaktır. Yine bazı kardeşlerimiz zekâtlarını ramazanda veriyorlar, bu yanlış değildir ama mutlaka zekat Ramazanda verilir diye dinimizde bir uygulama yoktur. Zekat asli ihtiyaçlarından sonra  nisab miktarı mala (80.18 gram altın veya buna denk parası olanlar) sahip olan ve bu maddi varlığın üzerinden bir kameri yıl geçmiş bulunan her Müslüman kadın veya erkeğin Kur’an-ı Kerimde belirtilen yerlere vermesi farz olan bir ibadettir. Bu şartları taşıyanların bunu bir an önce yerine getirmesi gerekir. Bunu Ramazanı vesile bilerek yapmak yanlış değildir ama mutlaka Ramazanda yapılması gerekir şeklinde anlamak doğru olmaz. Burada aslolan zekatın mallarımızı temizleyen bir ibadet olduğunu bilmemiz ve bunu şartlarını taşır taşımaz hemen fakirlere, yoksullara, yolda kalmışlara, Allah yolunda olanlara ulaştırmamız gerektiğinin bilincinde olmamızdır.

Kardeşlerim! Ramazan ayı sabır ayıdır. Rabbimiz Ramazan ayında belli süreler içerisinde bize daha önce yasak olmayan bazı şeyleri (Yeme, içme, nefsi arzu vs.) yapmayın diyor, biz de baş üstüne Ya Rabbi diyoruz. Kızmıyoruz, öfkelenmiyoruz, bize sataşana “Ben oruçluyum kardeşim, seninle tartışarak orucumun güzelliğini zedeleyemem” diyoruz. Bu ne güzel bir anlayıştır ve aslında bu anlayışı yılın tamamına yaymak gerekmektedir. Sabrediyoruz, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir, sabrediyoruz çünkü sabrın karşılığı cennettir, sabrediyoruz çünkü sabrın sonu selamettir.

Kardeşlerim! Ramazanda oruçlu bir kardeşimize iftar ettirmek ne büyük sevaptır. Çünkü Peygamberimiz  "Bu ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur." buyuruyor. İftar ettirdiğimiz oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeden ona verilen sevabın bir misli de bize veriliyor. Bazı kardeşlerimiz biz bir oruçluyu iftar ettirecek imkanlar bulamıyoruz diyebilir, böyle düşünenler üzülmesinler çünkü Peygamberimiz  “Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt kaşığı ile iftar ettirene de verir.” buyuruyor.

Kardeşlerim! Ramazan ayının evveli rahmettir, ortası mağfirettir, sonu ise cehennem azabından kurtuluştur. Ya Rabbi bizleri Ramazan vesilesiyle rahmetine erdir, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından muhafaza eyle. Bu güzellikleri elde edebilmek Ramazanı iyi değerlendirmeye bağlıdır.

Ramazan içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini bulunduran bir aydır. Aslında bizler Müslümanlar olarak her geceyi Kadir Gecesiymiş gibi değerlendirmeliyiz. Müslüman’ın hayatında İslam’ın ruhuna uymayan zaman dilimleri hiçbir zaman olmamalıdır. O evinde de teslimiyet içerisindedir, arabasında da, tarlasında da, çalışma hayatında da, öğrencilik hayatında da, uykusunda da, yemesinde de, içmesinde de vs. aklımıza gelen  her zaman ve her yerde İslam’ın Ruhuna uygun hareket edendir. Ama günler içerisinde Cuma Gününün, aylar içerisinde Ramazanın ayrı bir özellik ve güzelliği vardır. Bizler de iyiliklerimizi daha da artırmak için bu zamanları fırsat bilmeliyiz.

Kardeşlerim! Rabbimiz bizi Ramazanı hakkıyla yaşayanlardan eylesin, Ramazan Ayını tüm İslam dünyasının yeniden uyanışına vesile eylesin, bizleri ömrünü Ramazana çevirenlerden eylesin. Ramazan ayının tüm kardeşlerimize hayırlar getirmesini temenni eder, Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ederim.

Oruçlarımız, uçsuz bucaksız bir rahmet,

Teravihlerimiz sonsuz bir fazilet,

İftar ve sahurlarımız ebedi bir mağfiret vesilesi olsun...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.