İHH “28 ŞUBAT HAİN DARBE GİRİŞİMİ” BASIN AÇIKLAMASI

İHH 19 Mayıs İlçe Başkanlığı’ndan 28 Şubat ile ilgili gerçekleştirilen basın açıklamasında; “Bugün, bir İnsanlık suçu olan ve normal bir insan zekasının dahi kabul edemeyeceği darbe ya da post-modern darbelerden olan 28 Şubat darbesinin yıl dönümü vesilesiyle tüm darbeleri bir kez daha şiddetle ve nefretle kınıyoruz.

Zira darbe eylemiyle insanların başta yaşama hakları elinden alınmakta, bireysel ve toplumsal her türlü özgürlükleri kesintiye uğratılmaktadır. Aslen darbe; devletin ve milletin on hatta yüz yıllar boyunca edindiği ekonomik, sosyal, hukuki, dini, sosyal ve bireysel tüm kazanımlarını güya “demokrasi!, özgürlük!, düzen!” getirme bahaneleriyle arkalarına çeşitli yandaş ve yardakçı medya!, işadamı!, üniversite elemanları!, bürokratlar!, teknokratlar!’ı da alarak yerle bir etmek, harcamak, peşkeş çekmek için hazırlanan iç ve dış mihraklı bir düzenektir. Üç beş kişi ya da kuruluşa peşkeş çekilerek bankalarda milletin trilyonlarca parası hortumlanarak, illegal yapılara aktarıldı. Onlarca batık banka ve on binlerce mağdur ortaya çıkarıldı. Darbelerle bu milletin çocukları ilköğretimden üniversite çağına kadar eğitim hayatından yoksun bırakıldı. Dini inançları sebebiyle çalışma hakları dahil tüm sosyal ve ekonomik hakları ellerinden alındı. Haince fişlendiler. Başörtülü kadınlar, kamu hizmeti alamadı. Bazı firmalar ise yeşil sermaye denilerek ihalelere alınmayıp, teşebbüs hürriyetleri kısıtlandı ve ekonomiye, iş gücüne yapacakları katkıyı yerine getiremediler. Medya, attığı manşetlerle meşru hükümeti devirdi, siyasi darbe yaptı. Partiler kapatıldı. Ankara sokaklarında tanklar yürütülerek siyasete, demokrasiye ve insan haklarına 'balans ayarı' yapıldı. Bürokrasinin bir ayağı olan Milli Güvenlik Kurulu Kararlarıyla siyasiler hizaya çekilip, hükümet yönetimi vesayet odaklarına teslim edildi." Darbeciler tarafından Danıştay, Yargıtay ve çeşitli hakim ve savcılar bir takım salonlara toplatılarak gözdağı niteliğinde ültimatomlar, direktifler verildi. Aynı şekilde üniversitelerde rektörler, dekanlar, profesörler salonlara toplatılarak millete rağmen, millete karşı nasıl set ve engel olacakları konusunda direktifler aldı. İşte bunların sonucunda ilimle, fenle iştigal olması gereken bilim insanları, profesörler ikna odalarını icat ederek milletin saçıyla, başıyla meşgul olma yolunu seçtiler. Çok sayıda kişinin, haklı gerekçe bulunmaksızın iftira ve düzmece komplolarla cezaevlerine atıldı. 20 yıldan fazladır hala haksız kararlar nedeniyle yıllarca cezaevlerinde tutulan ve aynı şekilde bu davalarda isimleri geçtiği için ülke dışında yaşamaya mecbur tutulan pek çok kişi ve mağdur topluluğu vardır. 28 Şubat mağdurları için yeniden yargılama yolu açılması elzemdir. Bu zulmün son bulması için daha ne olması gerekiyor? Düzmece suçlarla cezalandırılan hala dört duvar arasında olan insanlarımız yeniden yargılanmalı ve 21 yıllık esaretlerine artık son verilmelidir. Bağımsızlık duygusunu ve adaleti kuşanmış olan bu asil millet asla bu ve benzeri girişimlere teslim olmayacaktır. Yeni bir dünya için 28 Şubat'ta ödediğimiz bedelleri, şeref madalyası olarak gelecek nesillere taşıyacağız. Türkiye'miz hiçbir zaman darbelere yenik düşmeyecektir. Son hain örneğini 15 Temmuzda bir kez daha yaşadığımız her türlü darbe ve darbe girişimini artık tarihin karanlık sayfalarına gömüyoruz. Milletimizin üstün ferasetiyle, azim ve kararlığıyla her türlü vesayet odaklarına ve darbeci zihniyete karşı göstermiş olduğu bu yüce duruşu saygıyla bir kez daha vurgulamaktayız. Bundan böyle bu asil milletin uyanıklık ve teyakkuz halinde böylesi insanlık ve çağ dışı uygulamalara geçit vermeyeceğine inancımızın olduğunu tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz” şeklinde ifadeler kullanıldı.