petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

Gizli belgelerden Gül, Erdoğan ve Yazıcıoğlu Çıktı

Siyaset 10.06.2013 - 19:13, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 2640+ kez okundu.
 

Gizli belgelerden Gül, Erdoğan ve Yazıcıoğlu Çıktı

  Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dün kabul edilen 28 Şubat iddianamesinde "GİZLİ" ibareli binlerce belgeye yer verildi.   -'Gül ve Yazıcıoğlu sıkı takip edilmeli.' -İHL'lere girişi zorlaştıran uygulamanın emri G. Kurmay'dan. -Refah-Yol hükümetini devirmek için gizli toplantılar yapılmış. -Başarılı komutanları engellemek için özel plan düzenlenmiş. -'Erbakan'ın sözleri Kırca'da hicvedilmeli' 103 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 28 Şubat iddianamesinden satır başları şöyle: Batı Çalışma Grubu'nun Başbakan Tayyip Erdoğan ile dönemin ANAP, DYP ve DSP milletvekillerini fişleyerek rapor tuttuğu iddianamede yer aldı. İddianamede dönemin Fazilet Partisi milletvekili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu 'nun sıkı takip edilmesi gerektiği yer alıyor. "FP'nin radikal olarak bilinen milletvekilleri Abdullah Gül denilerek 8 milletvekilinin takip edildiği, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun takip edilmesi konuları ile ilgili takip ve fişlemelerin bulunduğu tespit edilmiştir" deniyor. BAŞKOMUTANA ARZ EDİLDİ Sabah'ta yer alan habere göre "BÇG'nin kuruluşu bilgim dahilinde değildir" savunması yapan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı 'ya karşın belgede, "Değerli Başkomutanımız, bilindiği gibi Zaman Gazetesi, sermayesi açısından çok ortaklı dinci bir kuruluştur" ibaresi yer alıyor. 28 Şubat sürecinde BÇG belgesini sızdırdığı iddia edilen Kadir Sarmusak'ın ifadesinden dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Sarmusak, kendisi hakkında soruşturma açılması üzerine hakkında 7 gün disiplin hapsi verildiğini bu sürede domuz bağıyla bağlanıp kafasına çuval geçirilerek nizamiye dışında bir yerde işkence gördüğünü anlattı. GÜRÜZ'DEN KIRMIZI KAŞE Dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz imzalı YÖK antetli, kırmızı gizli kaşeli ve mühürlü belgeler de yer aldı. Belgelerde Gürüz'ün üniversite rektörlüklerine yazılar yazarak yurtdışına giden öğrencilerin geri çağrılması ve gözetim altında tutulmalarını istediği görülüyor. YÖK'ten gelen ve iddianameye eklenen belgeler arasındaki, "yeşil ajanda" da ise 789 öğretim görevlisi, 38 öğrenci ve 56 memurun fişleme bilgileri yer aldı. Meslek liseleri ve İmam Hatip Liselerinin üniversitelere girmelerini zorlaştıran Orta Öğretim Başarı Puanı uygulamasının ise Genelkurmay'dan YÖK'e gönderilen 14 Temmuz 1998 tarihli Çevik Bir imzalı belgeyle yapıldığı iddianamede yer aldı. SÖZ KONUSU TOPLANTI RESMİ FAALİYET DIŞI Zaman'da yer alan habere göre iddianamede, Refah-Yol hükümetinin devrilmesi için yürütülen psikolojik harekât ve Karargâh’ta yapılan toplantılarda alınan gizli kararlar tek tek sıralanıyor. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir’in başkanlığında, Genelkurmay’da gerçekleştirilen 7 Nisan 1997 tarihli toplantıya kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı personelin katıldığı belirtiliyor. Ardından, “Bu şekilde askerî müdahale sürecine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm unsurlarının katılımının amaçlandığı görülmüştür” deniliyor. Bütün araştırmalara rağmen 7 Nisan’daki toplantının resmi bir emir veya davetle gerçekleştiğine dair belgeye ulaşılamadığı aktarılıyor. İddianamede, “Toplantının içeriği, herhangi bir davet ve yazışma yapılmaması göz önüne alındığında toplantının resmi faaliyet dışı olarak yapıldığı belirlenmiştir. BÇG’nin 10 Nisan 1997 tarihinde kurulmasından önce ‘Kriz Masası Grubu’ adı altında faaliyete geçtiği, bu grubun 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının alınmasını sağladığı, anılan kararların oluşturduğu siyasi kaos ve basının hükümete karşı yönlendirmesi sonucu BÇG’nin hiçbir demokratik ülkede kabul edilemeyecek şekilde halkın oyları ile seçilmiş ve Meclis’ten güvenoyu almış hükümeti cebir ve şiddet kullanmak suretiyle emir yazılmasını sağlayıp hükümeti ıskat etme iradelerini resmileştirdikleri anlaşılmıştır” tespiti yapılıyor. BAŞARILI KOMUTANLAR YIPRATILACAK Dönemin Diyanet İşleri başkan banışmanı olan sanık emekli Albay Oğuz Kalelioğlu’nun evinde yapılan aramada ele geçen ve ‘gizli’ ibareli 2 sayfadan oluşan ‘Güneş Psikolojik Harp Planı’ da dikkat çekiyor. Kalelioğlu’nun ikametinde yapılan aramada bulunan 11 Şubat 2013 tarihli ‘Araştırma Tutanağı’ başlıklı bilgisayar çıktısı da iddianameye girdi. Bu çıktıda şok ifadeler yer alıyor. Kalelioğlu imzalı belgede TSK içindeki mezhepçi yapılanmadan söz ediliyor. “Başarılı olan komutanlar takunyalı tarikatçı diye yıpratılarak daha fazla yükselmesi engellenecek. Yakın çevrem, ‘irtica ile savaşı biz yaptık, kendimizi riske attık, artık kimse bizi engelleyemez. 2000’li yıllar bizim olacak’ diyen maceracılarla dolu. Önlem alınmazsa, sadece Sünniler değil, masum Aleviler de zarar görecek” uyarısı yapılarak önlem alınması gerektiği vurgulanıyor. "KIZLARININ AHLAKİ DURUMUNA ÇALIŞALIM" Yine iddianamede yer alan ‘Siyasal İslam’la Mücadele Planı’nda ise Refah Partisi ’ne yönelik iftira ve karalamalara yer veriliyor. Bu konuda PKK’yla mücadele yöntemlerinin kullanılması gerektiği tavsiye edilerek şunlar kaydediliyor: “TSK, MİT, Parlamento, yargı, eğitim kurumları, medya ve STK’ların yapacakları takvime bağlanmalı. RP daima kendini savunma pozisyonunda hissetmeli. Sürekli taarruz etmeliyiz. Siyasi İslam’ın ırz düşmanlığı gibi motifleri ön plana çıkartılmalı. Eşlerinin, kızlarının ahlaki durumlarına çalışılmalı. İslami hareketin liderleri hakkında dezenformasyon yapılmalı. Halkın İslami hareketten korkup nefret edeceği tanımlamalar kullanılmalı. Erbakan ve Şevki Yılmaz’ın hakaret içeren sözleri Levent Kırca’da hicvedilmeli.”  

 

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dün kabul edilen 28 Şubat iddianamesinde "GİZLİ" ibareli binlerce belgeye yer verildi.

 

-'Gül ve Yazıcıoğlu sıkı takip edilmeli.'
-İHL'lere girişi zorlaştıran uygulamanın emri G. Kurmay'dan.
-Refah-Yol hükümetini devirmek için gizli toplantılar yapılmış.
-Başarılı komutanları engellemek için özel plan düzenlenmiş.
-'Erbakan'ın sözleri Kırca'da hicvedilmeli'

103 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 28 Şubat iddianamesinden satır başları şöyle:

Batı Çalışma Grubu'nun Başbakan Tayyip Erdoğan ile dönemin ANAP, DYP ve DSP milletvekillerini fişleyerek rapor tuttuğu iddianamede yer aldı. İddianamede dönemin Fazilet Partisi milletvekili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu 'nun sıkı takip edilmesi gerektiği yer alıyor. "FP'nin radikal olarak bilinen milletvekilleri Abdullah Gül denilerek 8 milletvekilinin takip edildiği, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun takip edilmesi konuları ile ilgili takip ve fişlemelerin bulunduğu tespit edilmiştir" deniyor.

BAŞKOMUTANA ARZ EDİLDİ

Sabah'ta yer alan habere göre "BÇG'nin kuruluşu bilgim dahilinde değildir" savunması yapan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı 'ya karşın belgede, "Değerli Başkomutanımız, bilindiği gibi Zaman Gazetesi, sermayesi açısından çok ortaklı dinci bir kuruluştur" ibaresi yer alıyor. 28 Şubat sürecinde BÇG belgesini sızdırdığı iddia edilen Kadir Sarmusak'ın ifadesinden dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Sarmusak, kendisi hakkında soruşturma açılması üzerine hakkında 7 gün disiplin hapsi verildiğini bu sürede domuz bağıyla bağlanıp kafasına çuval geçirilerek nizamiye dışında bir yerde işkence gördüğünü anlattı.

GÜRÜZ'DEN KIRMIZI KAŞE

Dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz imzalı YÖK antetli, kırmızı gizli kaşeli ve mühürlü belgeler de yer aldı. Belgelerde Gürüz'ün üniversite rektörlüklerine yazılar yazarak yurtdışına giden öğrencilerin geri çağrılması ve gözetim altında tutulmalarını istediği görülüyor. YÖK'ten gelen ve iddianameye eklenen belgeler arasındaki, "yeşil ajanda" da ise 789 öğretim görevlisi, 38 öğrenci ve 56 memurun fişleme bilgileri yer aldı. Meslek liseleri ve İmam Hatip Liselerinin üniversitelere girmelerini zorlaştıran Orta Öğretim Başarı Puanı uygulamasının ise Genelkurmay'dan YÖK'e gönderilen 14 Temmuz 1998 tarihli Çevik Bir imzalı belgeyle yapıldığı iddianamede yer aldı.

SÖZ KONUSU TOPLANTI RESMİ FAALİYET DIŞI

Zaman'da yer alan habere göre iddianamede, Refah-Yol hükümetinin devrilmesi için yürütülen psikolojik harekât ve Karargâh’ta yapılan toplantılarda alınan gizli kararlar tek tek sıralanıyor. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir’in başkanlığında, Genelkurmay’da gerçekleştirilen 7 Nisan 1997 tarihli toplantıya kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı personelin katıldığı belirtiliyor. Ardından, “Bu şekilde askerî müdahale sürecine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm unsurlarının katılımının amaçlandığı görülmüştür” deniliyor. Bütün araştırmalara rağmen 7 Nisan’daki toplantının resmi bir emir veya davetle gerçekleştiğine dair belgeye ulaşılamadığı aktarılıyor.

İddianamede, “Toplantının içeriği, herhangi bir davet ve yazışma yapılmaması göz önüne alındığında toplantının resmi faaliyet dışı olarak yapıldığı belirlenmiştir. BÇG’nin 10 Nisan 1997 tarihinde kurulmasından önce ‘Kriz Masası Grubu’ adı altında faaliyete geçtiği, bu grubun 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının alınmasını sağladığı, anılan kararların oluşturduğu siyasi kaos ve basının hükümete karşı yönlendirmesi sonucu BÇG’nin hiçbir demokratik ülkede kabul edilemeyecek şekilde halkın oyları ile seçilmiş ve Meclis’ten güvenoyu almış hükümeti cebir ve şiddet kullanmak suretiyle emir yazılmasını sağlayıp hükümeti ıskat etme iradelerini resmileştirdikleri anlaşılmıştır” tespiti yapılıyor.

BAŞARILI KOMUTANLAR YIPRATILACAK

Dönemin Diyanet İşleri başkan banışmanı olan sanık emekli Albay Oğuz Kalelioğlu’nun evinde yapılan aramada ele geçen ve ‘gizli’ ibareli 2 sayfadan oluşan ‘Güneş Psikolojik Harp Planı’ da dikkat çekiyor. Kalelioğlu’nun ikametinde yapılan aramada bulunan 11 Şubat 2013 tarihli ‘Araştırma Tutanağı’ başlıklı bilgisayar çıktısı da iddianameye girdi. Bu çıktıda şok ifadeler yer alıyor. Kalelioğlu imzalı belgede TSK içindeki mezhepçi yapılanmadan söz ediliyor. “Başarılı olan komutanlar takunyalı tarikatçı diye yıpratılarak daha fazla yükselmesi engellenecek. Yakın çevrem, ‘irtica ile savaşı biz yaptık, kendimizi riske attık, artık kimse bizi engelleyemez. 2000’li yıllar bizim olacak’ diyen maceracılarla dolu. Önlem alınmazsa, sadece Sünniler değil, masum Aleviler de zarar görecek” uyarısı yapılarak önlem alınması gerektiği vurgulanıyor.

"KIZLARININ AHLAKİ DURUMUNA ÇALIŞALIM"

Yine iddianamede yer alan ‘Siyasal İslam’la Mücadele Planı’nda ise Refah Partisi ’ne yönelik iftira ve karalamalara yer veriliyor. Bu konuda PKK’yla mücadele yöntemlerinin kullanılması gerektiği tavsiye edilerek şunlar kaydediliyor: “TSK, MİT, Parlamento, yargı, eğitim kurumları, medya ve STK’ların yapacakları takvime bağlanmalı. RP daima kendini savunma pozisyonunda hissetmeli. Sürekli taarruz etmeliyiz. Siyasi İslam’ın ırz düşmanlığı gibi motifleri ön plana çıkartılmalı. Eşlerinin, kızlarının ahlaki durumlarına çalışılmalı. İslami hareketin liderleri hakkında dezenformasyon yapılmalı. Halkın İslami hareketten korkup nefret edeceği tanımlamalar kullanılmalı. Erbakan ve Şevki Yılmaz’ın hakaret içeren sözleri Levent Kırca’da hicvedilmeli.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.