CAMİ VE İLİM
CAMİ VE İLİM
19 Mayıs İlçe Vaizi Abdullah Kumaş; “1-7 Ekim tarihleri arası Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Her yıl bu hafta bir tema ile gündeme alınır. Bu yılın teması da Cami ve İlim olarak belirlenmiştir” dedi.
İlçe Vaizi Abdullah Kumaş mesajının devamında; “Peygamberler tarihine bakıldığında bazı peygamberlerin en önemli gündemlerinin başında mabed geldiği görülür. Yeryüzünün ilk mabedi olan Ka’be, Hz. Adem’in Allah’tan affedilmesinden sonraki ilk talep ettiği şeylerden biridir. Yeryüzünün inşa edilen ikinci mabedi Hz. Davud’la başlayıp Hz. Süleyman’la tamamlanan Mescid-i Aksa’dır. Hz. Peygamberin Medine’ye hicreti sürecinde ilk gündeme aldığı konunun yine mabed olduğu görülür. Önce Kuba’yı sonra da Mescid-i Nebevi’yi inşa ettirmesi bu gerçeğin tezahürleridir.
Her dinin bir mabedi vardır. İslam’ın mabedleri de cami ve mescitlerdir. Cami, ibadet maksadıyla bir araya toplayan anlamına gelirken mescit, tevazuyla secde edilen yer anlamına gelmektedir. Cami ve mescit arasındaki fark şu şekilde ifade edilebilir. Cami, içerisinde vakit namazlarının yanında Cuma ve Bayram namazları kılınan yer iken mescit, daha ziyade vakit namazları kılınan daha küçük yapılardır. Tarihi süreçte ikisinin de birbiri yerine kullanıldığı görülür.
Camiler toplum hayatının en önemli ve değerli yerleridir. Bu gerçeği Hz. Peygamber ‘Yeryüzünde Allah’a en sevimli yerler mescitlerdir’ sözüyle beyan etmiştir. Allah, Kur’an-ı Kerim’de mescit kelimesini kendisine izafe ederek ‘Allah’ın mescitleri’ ifadesini kullanması bu mabedlerin Allah katındaki kıymet ve değerini ortaya koymaktadır.
Bütün bunlar kişi hayatındaki en önemli şeylerden birinin mabed olması gerektiğini göstermektedir.
Tarih boyunca camiler bir çok fonksiyonu üstlenmişlerdir. Bunların başında elbette ibadetlere ev sahipliği yapmaları gelmektedir. Günlük, haftalık, yıllık ve cenaze gibi özel bir gündem dolaysıyla insanları bağırlarında toplayan camiler tek bir beden gibi insanların ibadetlerini topluca yapmalarına imkan sağlamaktadırlar.
İbadet hayatının merkezini oluşturan camiler ilim, hikmet ve irfanın da kalbi olmuşlardır. Bir çok kişi iman, ibadet ve ahlak hayatına dair ilk ve en temel bilgileri camilerden alır. Bu anlamda camiler birer muallimdirler. İslam’ın ilk yıllarından itibaren eğitim-öğretim işinin cami etrafında şekillendiği görülür. Allah Resulü’nün Mescid-i Nebevi’nin bir köşesinde kurduğu Suffa bunun ilk örneklerindendir. Asırlar boyunca süren medrese kültürü caminin bir sonucudur. Camiler etraflarına kurulan medreselerde dini ve beşeri ilimlerde temayüz etmiş binlerce alimin yetişmesine öncülük etmişlerdir. Bu anlamda camiler birer menbadırlar. Bütün bunlara da kaynaklık eden elbette ki Kur’an ve Sünnet metinleridir.
Cami eğitimin diğer eğitim yerlerinden farkı bilgi ve eğitim almak isteyenlerin hiçbir kategoriye tabi tutulmamalarıdır. Hangi yaş, hangi cins, hangi ırk, hangi kültür ve birikime sahip olursa olsun hiçbir ön koşul ve şarta tabi tutulmadan camiden istifade edebilme imkanına sahiptir.
Cami vasıtasıyla sunulan bilgi hem dünya hem ahiret kazanımını hedefler. Yapılan vaazlar, okunan hutbeler ve verilen derslerle itikadi, ameli ve ahlaki konularda Allah’ın rızasına uygun seviyeye ulaşmaya çalışılır. Toplu yapılan ibadetler başlı başına bir eğitim ameliyesidir. Bir şeyi hep birlikte yapabilme, birlikte yaşayabilmenin pratiğini yaptırır. Caminin sunduğu bilgi kalbe ve ruha hitap eder. Kamil insan olmanın yolu kalb ve ruh tezkiye ve terbiyesinden geçer. Bu tezkiye ve terbiye mahalli de camidir. Cami, huzur ve sükunet eğitimi sunar. En sıkıntılı, en zor zor anlarında en işin içinden çıkılmaz durumlarda camide Allah’a açılan eller, secdeye değen alın ve akan gözyaşıyla huzur ve sükunete ulaşılır.
Caminin sunduğu bilgi kimlik kazandırır. Hangi inanç, hangi yol, hangi tarafta olup olunmayacağını öğretir.
Cami vasıtasıyla alınan her hizmet aynı zamanda bir eğitim-öğretim faaliyetidir. Kılınan bir namaz, dinlenen bir Kur’an, iştirak edilen bir merasim her biri farklı bir duyguya hitap eder, her biri farklı tecrübelere yelken açtırır.
Bütün bu yönleriyle düşünüldüğünde camilerin hayatın olmazsa olmazı olduğu ortaya çıkar.
Bu vesileyle tüm din gönüllüsü meslektaşlarımızın haftasını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.