GELECEK SİZ’SİNİZ

Üniversiteye girmek isteyen adaylar için sınavın ilk aşaması olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) Türkiye genelinde 173 sınav merkezinde, 7 bin 300 binada, 117 bin salonda, geçen yıla göre 131 bin 980 kişilik artış göstererek toplam 2 milyon 178 bin 563 öğrencinin katılımıyla gerçekleşti.75 milyon nüfuslu ülkemizde sınava giren 2 milyon 178 bin sayısı çok büyük bir sayı gibi görünmese bile ,sınava hazırlık süreci maalesef ülkemizde sadece sınava giren gençlerle sınırlı kalmayıp, kendi ailesi başta olmak üzere, akrabalar hatta komşular bile işin içine dahil olmakta, dolayısıyla sınava belki 2 milyon 178 bin kişi girmiş gibi gözükse bile aslında bu sayı sürece dahil insanları da kattığımızda en basit hesapla sınava giren kitlenin en az üç katına belki de 4 katına denk gelmektedir.

Hal böyle olunca gençler  sadece sınava hazırlanmakla kalmayıp çevreninde beklentilerini hissederek bu süreci yaşamaktadır....İşte bu nedenle olsa gerek Türkiye de sınav sürecindeki gençler yoğun bir baskı altında sınava hazırlık yapmak zorunda kalmaktadır....Tüm enerjsini sınavla ilgili gerekliliklere yönlendirmesi gereken gençler bu basit süreci maalesef yukarıda bashettiğimiz dış etkenler nedeniyle sınavı hayatın tek gerçeğiymiş gibi algılamaya başlıyor, sanki sınavda başarılı olamazlarsa dünya başlarına yıkılacakmış gibi bir ruh haline giriyorlar....Özelikle anne babaların etraftan duydukları tam olmayan bilgilerle sınavla ilgili yaptıkları değerlendirmeler,sanki sınava giren her gencin üst düzey başarı gösterebilecekmiş gibi konuşmalar yapması,geçmişte komşu yada akrabalarda üst düzey başarı yakalamış bireyleri sınava hazırlanan gençlere her fırsatta örnek gösterip o yapabiliyorsa sende yapmalısın tarzındaki hissettirmeler,sınav hazırlığı yapan gençlere olumlu etki yapması bir yana tam tersi bu konuşmaları yapan kişiye karşı içten içe kızgınlık duymasına, sürekli konu edilen başarı çizgisine yaklaşamıyıncada zaten olmuyor boş ver gitsin tavrına yönelerek bir nevi sınav sürecinden tamamen kopma  eğilimine girmektedir..... Bilindiği gibi 2016 YGS sınav sonuçları açıklandı...Geçmiş yıllardan farklı olarak Haziran ayında yapılacak LYS sınavı için gerekli 180 baraj puanını geçenlerin sayısı arttı...YGS sınavı haziran ayındaki sınav için bir geçiş sınavı....Ancak bu konuda da gerek öğrencilerde gerekse ailelerde eksik bilgiler var ....En basit anlatımıyla YGS sınavı haziran ayındaki LYS sınavının sadece 4 te 1 i  kadar etki gücüne sahip.......Yani öğrencinin YGS sınavından çok yüksek bir puan  yada 180 barajını sınırda geçen bir puan alması kesinlikle haziranda girilecek LYS SINAVI İÇİN BELİRLEYİCİ BİR ETKİYE SAHİP DEĞİL.....LYS puan hesaplamasında tabi ki YGS SINAVINDA alınan puanın etkisi var...Dediğim gibi bu etki sadece pastanın 1 parçası kadar...PASTANIN 3 PARÇASI HALA ÖNÜMÜZDE......      Gerek öğrencilerimizin gerekse anne babalarımızın bu durumu dikkate alarak geçmiş olan YGS sınavı ile ilgili keşke ile başlayan cümleleri çöpe atıp ,65 gün sonra yapılacak LYS sınavına odaklanıp kalan zamanı en verimli şekilde kullanma yollarına yönelmeleri gerekir..Özellikle anne babaların olmuş bitmiş bir sınavla ilgili ev içinde memnuniyetsiz cümlelerden ,başka gençlerle kıyaslayan örneklerden uzak durmaları gerekir...Bir uzman olarak bu tarz söylemlerin gençlere olumlu etki yapmasını bırakın tam tersi yapacakları işleri bile yapmadıklarını en iyi bilenlerdenim...          Sonuç olarak ne zaman sınav başarısının hayat başarısı olmadığını ülke olarak çözeriz işte o zaman ruh sağlığı yerinde nesiller yetiştirmenin önünü açarız...Sürekli BAŞARI kelimesi etrafında büyüttüğümüz çocuklarımızın her fırsatta değerleri olmadığını vefasız olduklarını şikayet konusu yapmak yerine bu çocukları bu hale kimlerin getirdiğini oturup düşünmemiz lazım..  SAĞLIKLI VE MUTLU NESİLLERİN ÜLKESİ OLMASI UMUDUYLA    SAADETTİN TURGUT     AİLE DANIŞMANI