petshop
kurtköy escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu 2023 deneme bonusu veren siteler

DOĞU TÜRKİSTAN ZULMÜNE SON!

Gündem 03.01.2019 - 14:56, Güncelleme: 10.02.2023 - 01:39 2575+ kez okundu.
 

DOĞU TÜRKİSTAN ZULMÜNE SON!

İHH 19 Mayıs Temsilciliği tarafından Doğu Türkistan zulmüne yönelik basın açıklaması yapıldı.
İHH 19 Mayıs Temsilcisi Alaaddin İmamoğlu yaptığı basın açıklamasında; “Çin’in 1949'dan bu zamana kontrolü altında bulundurduğu Doğu Türkistan'da Müslümanlara her türlü baskıyı uygulamaktadır. Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve Türkiye’den iki buçuk katı büyüklükte yüzölçümüne sahip olan Doğu Türkistan'da Müslümanların durumu içler acısıdır. Çin yönetiminin küresel bir güç oluşu ve dünya ülkeleri ile yürüttüğü diplomasi ilişkileri Doğu Türkistan'la ilgili sağlıklı bilgi akışının ve oradaki Müslümanlarla iletişimin önüne geçmektedir. Hangi renkten, dilden ve inançtan olursa olsun bir topluluğun temel haklardan mahrum bırakılarak sistematik baskılarla asimile edilmeye çalışılması kabul edilemez. Doğu Türkistan'da yaşayan kardeşlerimizin birçok temel haktan mahrum bırakıldığına, inanç ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığına, toplama kamplarında tecrit edilmiş bir yaşama zorlandığına, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldıklarına dair haberler canımızı yakmaktadır. Çin'in bu baskılara gerekçe olarak tüm Müslüman Doğu Türkistan halkını şiddetle ilişkilendirmesi ise kabul edilemez. Tam tersine insanların temel hak ve özgürlük talepleri karşısında Çin yönetiminin baskı ve tahakküm uygulaması bir şiddettir. Afrika'dan Asya'ya birçok İslam ülkesiyle ticari ilişkileri olan Çin'in Müslüman Doğu Türkistan halkına ve Çinli Müslümanlara karşı tutumunu gözden geçirip iyileştirmesi için harekete geçilmesi tüm İslam ülkelerinin üzerinde bir borçtur, vazifedir” dedi. İmamoğlu konuşmasının devamında; “Bugün dünyanın her yerinde özellikle İslam coğrafyasında bu ve benzeri zulümler her geçen gün artmakta daha acımasız katliamlara ve felaketlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Suriye’nin, Irak’ın hali ortada, Filistin onlarca yıldır İsrail işgali altında, Yemen iç savaş ve açlığın getirdiği ölümlerle karşı karşıya, Arakan’da kardeşlerimiz saldırı ve işkencelerle yurtlarından kovulmakta yeryüzünde barınacak bir karış toprak bulamamakta, Somali’de Sudan’da, Etiyopya’da, Nijerya’da ve daha birçok Afrika ülkesinde çeşitli terör örgütleri ve onlara silah-araç ve imkanlar sunan şirketler, devletler eli ile insanlar ailelerinden, yurtlarından, canlarından olmakta, açlık, şiddet, işkence, tecavüz, katliamlar sürekli artmaktadır. Bu felaketler sonucunda sahipsiz, kimsesiz kalan binlerce çocuk yetim-öksüz kalmakta, çocuk-savaş mafyalarının, dilenci mafyalarının, fuhuş ve organ mafyalarının elinde kaybolup gitmektedir. Tüm dünya insanlığı ise bu olup bitenlere artık birkaç dakika bile sürmeyen haber bültenlerini izlemekle yetinmekte, tepkisiz kalmaktadır. Uluslararası kuruluşların neredeyse tamamı, katliamlar ve yaşanan felaketler sonrasında sadece raporlar hazırlamakla yetinmektedir. Bu işi zaten üniversitelerdeki akademisyenler de yapıyor. Bu kuruluşlar amaçlarına uygun hareket etmiyorlar. Tüm İslam ülkelerinin liderlerine, devlet adamlarına, etkin ve yetkin bilim-ilim-ulema adamlarına, STK’larına, İslam Örgütü Konferansı’na ve Arap Birliği’ne sesleniyoruz; Ortadoğu’da, Afrika’da, Yemen’de, Doğu Türkistan meselesinde artık somut ve etkili adımlar atmalısınız. Çünkü öldürülen her kadın, çocuk, yaşlı Şam’da öldürülmüştür, İstanbul’da öldürülmüştür, Kudüs’te öldürülmüştür, Mekke’de öldürülmüştür, Bağdat’ta, Kahire’de, Tahran’da öldürülmüştür. Tüm ümmetin ve İslam coğrafyasının üzerinden bu zulümlerin kalkmasını, müminlerin gaflet uykusundan uyanıp tevhid ışığında toplanarak birlikte, güçlü ve muzaffer olmasını yüce Allah’tan diler, tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerini kullandı. EMRE PİRİNÇCİ
İHH 19 Mayıs Temsilciliği tarafından Doğu Türkistan zulmüne yönelik basın açıklaması yapıldı.

İHH 19 Mayıs Temsilcisi Alaaddin İmamoğlu yaptığı basın açıklamasında; “Çin’in 1949'dan bu zamana kontrolü altında bulundurduğu Doğu Türkistan'da Müslümanlara her türlü baskıyı uygulamaktadır. Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve Türkiye’den iki buçuk katı büyüklükte yüzölçümüne sahip olan Doğu Türkistan'da Müslümanların durumu içler acısıdır. Çin yönetiminin küresel bir güç oluşu ve dünya ülkeleri ile yürüttüğü diplomasi ilişkileri Doğu Türkistan'la ilgili sağlıklı bilgi akışının ve oradaki Müslümanlarla iletişimin önüne geçmektedir. Hangi renkten, dilden ve inançtan olursa olsun bir topluluğun temel haklardan mahrum bırakılarak sistematik baskılarla asimile edilmeye çalışılması kabul edilemez.

Doğu Türkistan'da yaşayan kardeşlerimizin birçok temel haktan mahrum bırakıldığına, inanç ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlandığına, toplama kamplarında tecrit edilmiş bir yaşama zorlandığına, psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldıklarına dair haberler canımızı yakmaktadır. Çin'in bu baskılara gerekçe olarak tüm Müslüman Doğu Türkistan halkını şiddetle ilişkilendirmesi ise kabul edilemez. Tam tersine insanların temel hak ve özgürlük talepleri karşısında Çin yönetiminin baskı ve tahakküm uygulaması bir şiddettir. Afrika'dan Asya'ya birçok İslam ülkesiyle ticari ilişkileri olan Çin'in Müslüman Doğu Türkistan halkına ve Çinli Müslümanlara karşı tutumunu gözden geçirip iyileştirmesi için harekete geçilmesi tüm İslam ülkelerinin üzerinde bir borçtur, vazifedir” dedi.

İmamoğlu konuşmasının devamında; “Bugün dünyanın her yerinde özellikle İslam coğrafyasında bu ve benzeri zulümler her geçen gün artmakta daha acımasız katliamlara ve felaketlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Suriye’nin, Irak’ın hali ortada, Filistin onlarca yıldır İsrail işgali altında, Yemen iç savaş ve açlığın getirdiği ölümlerle karşı karşıya, Arakan’da kardeşlerimiz saldırı ve işkencelerle yurtlarından kovulmakta yeryüzünde barınacak bir karış toprak bulamamakta, Somali’de Sudan’da, Etiyopya’da, Nijerya’da ve daha birçok Afrika ülkesinde çeşitli terör örgütleri ve onlara silah-araç ve imkanlar sunan şirketler, devletler eli ile insanlar ailelerinden, yurtlarından, canlarından olmakta, açlık, şiddet, işkence, tecavüz, katliamlar sürekli artmaktadır. Bu felaketler sonucunda sahipsiz, kimsesiz kalan binlerce çocuk yetim-öksüz kalmakta, çocuk-savaş mafyalarının, dilenci mafyalarının, fuhuş ve organ mafyalarının elinde kaybolup gitmektedir. Tüm dünya insanlığı ise bu olup bitenlere artık birkaç dakika bile sürmeyen haber bültenlerini izlemekle yetinmekte, tepkisiz kalmaktadır. Uluslararası kuruluşların neredeyse tamamı, katliamlar ve yaşanan felaketler sonrasında sadece raporlar hazırlamakla yetinmektedir. Bu işi zaten üniversitelerdeki akademisyenler de yapıyor. Bu kuruluşlar amaçlarına uygun hareket etmiyorlar. Tüm İslam ülkelerinin liderlerine, devlet adamlarına, etkin ve yetkin bilim-ilim-ulema adamlarına, STK’larına, İslam Örgütü Konferansı’na ve Arap Birliği’ne sesleniyoruz; Ortadoğu’da, Afrika’da, Yemen’de, Doğu Türkistan meselesinde artık somut ve etkili adımlar atmalısınız. Çünkü öldürülen her kadın, çocuk, yaşlı Şam’da öldürülmüştür, İstanbul’da öldürülmüştür, Kudüs’te öldürülmüştür, Mekke’de öldürülmüştür, Bağdat’ta, Kahire’de, Tahran’da öldürülmüştür. Tüm ümmetin ve İslam coğrafyasının üzerinden bu zulümlerin kalkmasını, müminlerin gaflet uykusundan uyanıp tevhid ışığında toplanarak birlikte, güçlü ve muzaffer olmasını yüce Allah’tan diler, tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerini kullandı.

EMRE PİRİNÇCİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 19mayisgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.