Hüseyin KURT kimdir?

1976 yılında 19 Mayıs İlçesi Yörükler Beldesi’nde doğdum. İlkokulu Yörükler, Orta ve Liseyi Samsun merkezde tamamladıktan sonra 1999 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldum.

Vatani görevim akabinde 2003 – 2007 yılları arasında Tarım Bakanlığında Danışman olarak görev yaptım. Ardından Kamu görevimden ayrılıp, turizm ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketimizin başına geçtim. Halen bu iki sektörde kendi şirketimizde devam etmekteyim.

Gerek eğitim hayatı gerekse iş hayatında birçok sivil toplum kuruluşu ve meslek odalarında aktif görevler aldım.

Halen Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Meclis ve Divan Üyeliği, Samsun Girişimci ve Sanayici İş Adamları Derneği (SAGİD) Genel Sekreterliği, Türkiye Bilişim Derneği Samsun Bölge Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmekteyim. Bu anlamda Ondokuz Mayıs  Üniversitesinde Girişimcilik ve E-Ticaret,  UMEM Projesi kapsamında meslek liselerinde bilişim ve girişimcilik, kamuda bilgi güvenliği ve bilişim suçları ile ilgili çeşitli seminer ve eğitimler verdim.

Neden siyaset? Bu süreç nasıl gelişti?

Hayatımın hiçbir döneminde doğduğum yerden, yani Beldemden, köyümden kopmadım. Bu manada hiçbir zaman plan yapmamış olmama rağmen hep konu 19 Mayıs olduğunda duyarlı oldum. 19 Mayısla ilgili hep bir “derdim” vardı. Malum bulundukları yerle, durumla derdi olan insanlar, hizmet etmek isteyenler, bir yaraya merhem olmayı arzu edenler siyasete girer. Bizimkisi de böyle gelişti denilebilir. Hâlihazırda 19 Mayıs ilçemizle ilgili her konuda gerek hemşerilerimizle, gerek partili arkadaşlarımızla, büyüklerimizle sivil toplum, kamu ve özel sektör düzeyinde sürekli bir etkileşim halindeydik. Yerel seçim öncesi bu görüşmeler daha da sıklaştı ve partimizdeki büyüklerimizin teveccühleri ile de bu gün ki tablo meydana geldi diyebiliriz.

Adaylığınız önce ailenizde ve ardından 19 Mayıs’ta nasıl karşılandı?

Biz inançlarına, geleneklerine bağlı ataerkil bir ailede büyüdük. Şu an Dünya nereye gitmekte? Hangi devirde yaşıyoruz? Gibi söylemlere girmeden direk belirtmek isterim ki bu ataerkil yaşantının hiçbir zararını da görmedik. Doğal olarak da bu kararımız arifesinde konuyu ailemizle, büyüklerimizle istişare ettik. Aile büyüklerimin ve eşimin bu karara bakışı “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” hadisi şerifi ile izah edilebilir.

19 Mayıs’ ilçemize gelince de; elbette ki ben hemşerilerimin yerine kendimi koyup Onların fikir ve düşüncelerini beyan edemem. Ancak bana yansıyan, orada gerek kararımız öncesi gerek sonrasında ciddi bir teveccüh gördük. Tanıyan – tanımayan herkesten, her kesimden belki de bizim bile öngöremediğimiz bir ilgi, alaka söz konusu oldu. Zaten hizmete talip olma noktasında bu ilgi ve alakanın etkisi çok büyüktü. Ancak daha çok yolumuzun olduğunu düşünüyorum. Bizler her görüşten her kesimden hemşerilerimizle bir araya gelmeye onlarla hasbıhal etmeye devam edeceğiz. Onlar için düşündüklerimizi kendilerine ulaşabildiğimiz her platformda dile getireceğiz Onlar da en başta sorduğunuz sorunun yanıtını 30 Mart günü bizlere iletecekler.

Çalışmalarınıza hangi noktadan başladınız?  Bu süreçte sizce 19 Mayıs’ta karşılaştığınız en büyük sorun veya sorunlar neler? Çözümleri konusunda ne tür projeleriniz var ?

Adaylığımız açıklandığı tarihten itibaren aktif olarak sahadayız. Ancak saha çalışmamızın bir arkaplanı var. Bu meşakkatli yola çıkmadan evvel başarıya inanmış ve sizlere hizmetten öte gayesi olmayan bir ekiple gece günüz 19 Mayıs’ı çalıştık. Vatandaşımızın önüne nasıl ayağı yere basan, onların hayatlarına olumlu etki edecek projeler koyarız nasıl hayat standartlarını yükseltiriz diye köy köy mahalle mahalle incelemelerde bulunduk.

225 haneli 712 nüfuslu Beylik’ ten girip 80 hane, 152 nüfuslu Cerekli’den çıktık.

Köyde yaşayan hemşerilerimizden Çandır’ da elektrik kesintisinden,

Çiftlikte susuzluktan,

Fındıklı da okulsuzluktan,

Kertme,  Kuşkayası ve Yeşilyurt’ da selin yaralarının sarılamamasından ve Çepinler ve  diğer tümünde geçim sıkıntısı yüzünden göç vermekten, gurbetçi olmaktan  şikayetleri olduğunu gördük.

Ardından bu tespitlere yönelik neler yapılabiliriz dedik.

İlçemizin, Köy Köy Mahalle Mahalle güçlü ve zayıf yönlerini çıkarttık. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımız; fındık, tütün, hayvancılıktan başka hangi gelir getirici faaliyetlerde bulunabilirler, hibe ve desteklerden faydalanmaları veya ürünlerini dışarıya pazarlayabilmeleri noktasında ne katkımız olur bunları en ince ayrıntısına kadar hesap ettik.

Bu çalışmalarımız sonucu oluşturduğumuz projelerimizin bir kısmını geçtiğimiz günlerde detayları ile açıkladık. Bundan sonra da propaganda süresi içerisinde paylaşmaya devam edeceğiz.

Yeni Büyükşehir Yasası hakkında ne düşünüyorsunuz? Söylemlerinizde 19 Mayıs’ı klasik belediyecilikten sosyal belediyeciliğe geçireceğinizi ifade ediyorsunuz. Bu konuyu detaylandırabilir misiniz?

Yeni Büyükşehir yasası en genel ifadesi ile  köy tüzel kişiliklerinin, İl Özel İdarelerinin ve Belde Belediyelerinin  kaldırıldığı, bu kurumlar tarafından yürütülen iş ve işlemlerin ilgisine göre Büyükşehir ve İlçe Belediyelerine dağıtıldığı resmen ve kağıt üzerine planlanmış ancak pratiğini hep birlikte sahada göreceğimiz  bir düzenleme.

Kısıtlı  bir alana hizmet vermekte zorlanan Büyükşehirlerin hizmet alanlarının İl Mülki sınırlarına genişletilmesi konusunda iyimser olamasak da şu aşamada kırsalın oylarının şehre devri dışında, diğer sonuçları konusunda da pek fazla öngörüde bulunamıyoruz.

Biz projelerimizi her durumda gerçekleştirebilir olarak tasarlıyor, herhangi bir kanuni sorunla karşılaşmamak adına bu konudaki çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Tüm çabamız, sonuçlarının kimse tarafından öngörülemediği bu süreçte hizmet noktasında bir aksama, hemşerilerimizin bir mağduriyetlerinin olmaması yönünde. Ancak teorinin pratikteki karşılığını hep birlikte müşahede edeceğiz.

Belediyeyi klasik yönetimden kurtaracağız söylemi her politikacının seçim döneminde ilk başvurduğu muhtemelen seçimden sonra  ilk vazgeçtiği ya da ötelediği argümanıdır.

Çünkü altını doldurmak önce sorumluluk ardından şeffaflık, katılımcılık ve mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmayı gerektirir.

O halde söylemin altını doldurmak lazım.

Bir kere Amerikayı yeniden keşfetmeyeceğiz . Her şey zaten tabi olunan belediye kanununda açık seçik verilmiş. 5393 Sayılı kanunun 13.maddesini  aynen aktarıyorum “Herkes ikamet ettiği beldenin hemşerisidir.  Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır.”  Yani kimseye kaf dağından kar bağışla demiyor kanun. Bu zaten görevin ve yapmak zorundasın diyor.

Yine aynı kanunun 15. Maddesi “Belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir. Diyor. Sizlere bu koltuğu  verenlere sorun bakalım yaptıklarınızdan memnunlar mı ?  diyor.

O halde bizler her şeyden önce yönetme hakkını kimden alıyor isek onları yönetim bu yönetim süreçlerine katacağız. Kah halk günleri yapacak köylerine gideceğiz,  kah iletişimin tüm imkânlarını kullanıp belediyemizi ayaklarına götüreceğiz. Ancak kesin olan şu ki hemşerilerimizin haklarında alınan her karardan haberdar olmalarını ve sonuçlarını gözlemleyebilmelerini sağlayacağız.

Gördüğünüz gibi klasik yönetimi terk etmenin, yerine farklı bir anlayış koymanın yasal zemini esasında hazır.

Son olarak buradan 19 Mayıs’lı hemşerilerinize ne söylemek istersiniz?

Bizler çok halis niyetlerle, ciddi çalışmalar sonucunda oluşturduğumuz ayağı yere basan ve insanı merkeze alan projelerimizle hizmette farkındalık yaratmak amacıyla hemşerilerimizin karşılarına çıktık.

Niyetimiz hiçbir ayrım gözetmeksizin bir ve birlik olmuş, 19 Mayıs için el ele vermiş, bu coğrafya için hep hayır rüyalar görmüş kardeşlerimizle, büyüklerimizle katılımcı ve şeffaf bir belediyecilik anlayışı ile 19 Mayısımızı hep birlikte yönetmek.

Öncelikle kentimizin hayati sorunlarını en kısa sürede çözüme kavuşturarak, 19 Mayısımızı İlimiz ve Bölgemiz için bir cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz.

Bu niyetlerle çıkmış olduğumuz yolda tüm hemşerilerimizin dua ve desteklerini bekliyor, hangi siyasi görüşten olursa olsun sahada hizmete talip olan diğer arkadaşlarımıza da hayırlı çalışmalar dileyerek, sürecin Devletimiz ve Milletimiz adına hayırların başlangıcına vesile olmasını temenni ediyorum.