FINDIK’TA BİNLERCE ÜRETİCİNİN GÖZÜ TMO’DA

3-5 tekel, fındığı üreten olmazsa kendilerinin de olmayacağını göz ardı etmektedirler. Devletimiz bu gidişata bir an önce ‘dur’ demelidir. Üreticimizi bu tekelcilerin elinden kurtarmalıdır”

-“Herkesin şunu iyi bilmesi, bellemesi gerekmektedir.

Bölgemizde fındık üreticisi olmadan fındık da olmaz, ihracat da olmaz, esnaf da olmaz, ihracatçı da olmaz”

-“Herkes, aklına başına almalı, üreticiyi, üretimden uzaklaştırmamalıdır”

-“Toprak Mahsulleri Ofisi, haksız kazanç peşindeki kişilerin amaçlarına ulaşmasını engellemek için biran önce devreye girmeli, alım yapmalıdır”

Türk fındığı imajının zedelenmemesi açısından alan bazlı destekler devam etmelidir”

-“Özellikle bu dönemde fındığını satmayan üretici açısından 1 Nisan’da biten başvuru sonrası, bu desteklerin bir an önce ödenmesi, üreticilerimize nefes aldıracaktır”

Fındık üreticisini koruyamazsak, tarlada tutamazsak gelecekte fındık üretecek insan bulamayız. Dünyadaki tüketim artışına bağlı olarak önümüzdeki yıllarda bırakın üretimi artırmayı mevcut üretimi bile sürdüremeyiz.

-Vakit geçmektedir. Üreticimizin zaman kaybına tahammülü kalmamıştır. Aynı sütte olduğu gibi fındıkta da devletimiz müdahale de bulunmalıdır” diye konuştu.

 

Başkan Konuş; “Fındığın, tartışmasız bir şekilde Karadeniz ekonomisinin temeli, 400 bin ailenin geçim kaynağı, 2 milyona yakın insanın ekmeği olduğunu belirtti”

 

Fındığın ülkeye 2015 yılında 2,8 milyar dolar ihracat getirisi sağladığını, bunun da toplam tarım ve gıda ihracatının 6’da 1’ine tekabül ettiği bilgisini Ülkemiz, dünya fındık üretiminde ve ticaretinde en büyük payı almaktadır. Fındıkta Türkiye, dünya üretiminin yüzde 75’ini elinde tutmaktadır. Üretici hak ettiğini geliri elde edememekte, adeta açlığa mahkûm edilmek istenmektedir” dedi.

 

Bu tekellere karşı Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları dışında mücadele veren de olmadığını bildiren Bayram KONUŞ: “Birliğimizin girişimleri neticesinde 2015 yılı da ödeme takvimine alındı ve dekara 170 lira olarak ödenmesi kararlaştırıldı. Ülkemiz için ekonomik önemi büyük olan fındığın hak ettiği değeri bulabilmesi, ihracattaki yerimizi koruyabilmemiz ve dış dünyada kaliteli Türk fındığı imajının zedelenmemesi açısından alan bazlı destekler devam etmelidir. Bu desteğin zamanında verilmesinde büyük önem arz etmektedir. Özellikle bu dönemde fındığını satmayan üretici açısından 1 Nisan’da biten başvuru sonrası, bu desteklerin bir an önce ödenmesi, üreticilerimize nefes aldıracaktır.

Yerli Büyük Firmalara sesleniyorum. Milyonlarca insanın kaderini, Karadeniz ekonomisini bir yabancı firmaya mahkum, insafına terk edemeyiz. Karadenizli çocukların, gençlerin istikbalini o firma mı tayin edecek?”

 

-Fındık Para Etmeyince, Gençler Göç Ediyor

Fındık para etmeyince, bölgeden göçlerin başladığını, özellikle gençlerin göç ettiğini vurgulayan KONUŞ, “Fındık üreticisini koruyamazsak, tarlada tutamazsak gelecekte fındık üretecek insan bulamayız. Dünyadaki tüketim artışına bağlı olarak önümüzdeki yıllarda bırakın üretimi artırmayı mevcut üretimi bile sürdüremeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

 

-Emanete Bırakılan Fındık Elimizi Zayıflattı

“Emanete verilen fındık bizi zorda bıraktı. Üreticimizi uyardık. ‘Bize inanın, emanete fındık vermeyin’ dedik. Keşke üreticilerimiz, bizi dinleyip emanete fındık bırakmasaydı. Elimiz çok daha güçlü olurdu.

Bölge Ziraat Odalarımız fındığının yüzde 30’unu tek başına alan yabancı firma, bölge genelinde bulunan tüccarlar ve manavlarla anlaşarak çiftçiler tarafından emanete bırakılan fındığı, çiftçiye sormadan ve izin almadan yurt dışına ihraç etmiştir. Yaklaşık 20 bin tonun üzerinde bir fındığın ihraç edilerek dış alıcıların ihtiyacının geçici olarak karşılanması, fındık fiyatlarındaki düşüşün en önemli nedenlerinden biri arasındadır. Yani ortada bir emanete ihanet vardır. Çiftçimiz ve Ziraat Odalarımız bu ihaneti unutmayacaktır.

 

“Üreticimiz Sahipsiz Değildir”

Bu firma, Türkiye’de ekmek yemek, çalışmak istiyorsa aklını başına toplamalıdır. Üreticimiz sahipsiz değildir.

Dün olduğu gibi bugün de üreticimizin hak ve menfaatlerini savunmaya devam edeceğiz. Vakit geçmektedir. Üreticimizin zaman kaybına tahammülü kalmamıştır. Hem emanete fındık bırakan hem elinde fındık tutan üreticimiz açısından sıkıntılı bir süreç yaşanmaktadır. Aynı sütte olduğu gibi fındıkta da devletimiz müdahale de bulunmalıdır.”

Bütün bu sıkıntılar yetmezmiş gibi Mart ayının ortalarında bir don zararı yaşandığını bildiren KONUŞ, “Normal şartlarda Mart ayı sonunda oluşması beklenen erken uyanma ve çiçeklenme, bu yıl artan hava sıcaklıkları nedeniyle yaşanan ‘yalancı baharla’ bir ay önce gerçekleşti. Mart ayının ikinci yarısında yaşanan don olayı neticesinde Karadeniz bölgesinin tamamına yakınında 750 metre rakım üzerinde karanfiller neredeyse yok olmuş durumdadır. Önümüzdeki sezon rekoltenin 2015 yılının altında gerçekleşeceği aşikardır. Bunu bilen malum çevreler, var olan fındığı ucuz fiyattan alıp yeni sezonda karlarını katlama çabaları içindeler. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yapacağı müdahale bu oyunu da bozacaktır” dedi.